Okudum Bitti -89 : Kim Olduğunu Biliyorum || David Kessler

                                                        Kitaba dün başladım şöyle bir bakayım derken yüz sayfa okudum , okudukça merakım arttı ve elimden bırakamadım , ufak bir tahminim vardı en başından ama çok şaşırtıcı bir son oldu. Gizemi dozunda , heyecanı fazla , çok güzel bir kitaptı. Alex Sedaka 'ya bayıldım. Yazarın anlatımı çok güzel ,akıcı. Umarım Altın Bilek Yayınları daha çok David Kessler kitabıyla buluşturur bizi. 




                                                     Alex Sedaka kendi halinde , küçük bir ofisi ve her biri ilginç şekillerde işe alınmış iki çalışanı olan bir avukattır. Meslek hayatının ilk idam mahkumu müvekkilini kabul etmesiyle bu gizem yumağının içine düşer. Zamana karşı yarışması gerekmektedir , çok kısa bir süre içerisinde idam gerçekleştirilecektir. Vali , öldürülen kızın (Dorothy Olsen)  annesinin  özel bir isteğiyle , idam cezasını ömür boyu hapis cezasına çevirebileceğini ama  Clayton Burrow 'un cesedinin yerini söylemesini ister. 



                                                    Daha önce suçu inkar eden Clayton kalan sayılı zamanlarını iyi değerlendirip cesetin yerini söyleyecek mi acaba ? Yoksa gerçekten masum mu , ee o masumsa o zaman katil kim , yoksa işin içinde bambaşka şeyler mi var ? İşte tüm bu soruların cevaplarını bulmak için Alex Sedaka , yardımcısı Nat , Juanita ve Alex 'in oğlu David ile zamana karşı ve kıtalar arası bir mücadeleye hazır olun , bol sırlı , oldukça şaşırtıcı bu kitabı okuyun derim , pişman olmayacaksınız.  Stephen King 'in Carrie karakterinin ve özellikle Sylvia Plath 'ın kulaklarını çınlatacağınız  bu güzel kitapla ilgili daha fazla şey söyleyip heyecanını kaçırmayayım. 

... O , kindar ve hain bir kişiliğin , yakışıklı yüz hatlarıyla kutsanarak maskelendiği bir '' altın çocuk''tu. 



... '' Evet, dokuz saatten az bir zamanımız kaldı. Oyunun adı; her ne kadar o kendini kurtarmaya çok hevesli görünmese de müvekkilimizi zehirli iğne infazından kurtarmak. ''



... En kötü kınama... En kahrolası yargılama... Yine insanın kendi vicdanından gelendir.


... Dorothy, ne annesine ne de herhangi bir arkadaşına açılmamış, tıpkı günlükleriyle tarihe geçen Anne Frank gibi tüm sırlarını bilgisayarıyla paylaşmıştı.









                                                            ALTIN BİLEK YAYINLARI

                                                         Çeviren : Zuhal İnal Baycılı
                                                                     Haziran 2014
                                                                           408 Sayfa