Chicago Vampirleri Serisinin ilk kitabı , bitirir bitirmez blog turumuz için ikincisine başladım , uzun süredir okuduğum ilk fantastik kitaptı ve yanılmıyorsam okuyacağım ilk vampirli seri. Pek tercih etmediğim tür aslında,ama her zaman dediğim gibi kesinlikle okumam diyeceğim bir tür yok. Tamam kişisel gelişim kitaplarını sevmiyorum o ayrı :) Uzun süredir vampirli kitaplardan da uzak duruyordum. Ama bu kitabı sevdim.Öyle edebiyat harikası değil elbette ama çok keyifliydi. Hemencecik bitti neyse ki en azından bir sonraki kitap da var ve başlayabildim.
İnsanlara varlıklarını ispatlamış Vampirlerin dünyasında ki aşk,güç,varolma kavgalarını sürükleyici bir dille anlatmış yazarımız.Çevirisi de sorunsuz.Biraz durgun gibi geldi ama seriye ait bir kitap olduğu için artan tempoyla devam etmesini bekliyorum.
Bu arada kapağı hiç beğenmedim. Bir de ben David Beckham hakkında çok kararsızım bazen yakışıklı geliyor bazen tam tersi , eski maçlarını izlerken vay be ne ortalar yapıyormuş diyorken bazen onun borusu her yerde ötmez diyorum , bazen de İngiltere görme engelliler futbol takımıyla maç yaptığını okuduğum da olduğu gibi seviyorum bu keratayı diyorum :) Ne alaka derseniz Ethan karakteri için Beckham'dan esinlendiğini okumuştum yazarımızın, zaten kitapta da benzetiliyor :)
Arka kapak tanıtımına da bakalım ;
BENİ ÖLDÜRDÜLER. BENİ İYİLEŞTİRDİLER.
BENİ DÖNÜŞTÜRDÜLER.
Doğru tabii, bir yüksek lisans öğrencisinin hayatı tam anlamıyla göz kamaştırıcı olamazdı ama sonuçta bu benim hayatımdı işte. Ve Chicago vampirleri dünyaya varlıklarını açıklayana ,ardından serseri bir vampir bana saldırana, kadar gayet de iyi gidiyordu. Ama o serseri, kanımdan sadece bir yudum almıştı ki başka bir kan emici geldi ve onu korkutup kaçırdı. Ve bu yeni gelen, hayatımı kurtarmanın en iyi yolunun beni yaşayan bir ölüye çevirmek olduğuna karar verdi.
Sonradan öğrendim ki, beni kurtaran kişi Cadogan Evi’nin usta vampiriymiş. Artık tez araştırmamı Kenwood’da bulunan ve Ethan Sullivan’ın boyunduruğu altındaki vampirlerle dolu olan bir malikâneye nasıl ayak uydurulacağı üzerine yapıyordum . Tabii ki uzun boylu, yeşil gözlü, dört yüz yaşında bir vampir olunca yüzyılların kazandırdığı cazibeye de sahipti Sullivan, ama ne yazık ki benim sadakatimi ve hizmetimi de bekliyordu. Gerçek buydu...
Fakat gelişmekte olan güçlerim (birdenbire bazı silahlara şaşırtıcı derecede yatkınlığım olduğunu öğrenmem), rahatsız edici bir güneş ışığı alerjisi ve Ethan’ın tutumu endişelerim arasında son sıradalardı. Çünkü birileri beni hâlâ öldürmek istiyordu. Beni ısıran Serseri bir vampir miydi? Yoksa rakip evlerden bir vampir miydi? Ya da ortalıkta öylesine gezen öfkeli bir vampir çetesi mi?
Chicago’nun gece hayatına kabul edilmem bir savaşın belki de ilk kıvılcımı olacaktı. Ve birilerinin kanı dökülecekti.
–The Demon King and I’ın Yazarı Candace Havens
– Dead If I Do’nun Ülke Genelinde Çoksatan Yazarı Tate Hallaway
OPTİMUM KİTAP
2012
408 SAYFA
ÇEVİREN: ESRA GÜL COŞKUN
Keyifli okumalar...
alacakaranlık serisinin okumuş muydun:)
YanıtlaSilHayır :)
Siltavsiye edebilirim , fantastik seri de AÇlık oyunları ki mükemmel ve Alacakaranlık harikaydı:)
SilAçlık Oyunları'nı okudum ben de beğendim.
SilAlacakaranlık soğutmuştur beni vampirlerden. Ondan sonra da Dracula dışında vampir kitabı okumadım.
YanıtlaSilAsabicim, Şubat ayı yazarımız için oylama devam ediyor. Oyunu bekliyorum.
Ben okumadım alacakaranlık serisini :) Oylamaya ışınlanıyorum:)
SilBu tarz yazılmış hiç kitap okumadım bende:)
YanıtlaSilHer şeyin bir ilki oluyor:)
SilBende şu anda bitirmek üzereyim ve kapak konusunda aynı duyguları paylaşıyoruz. Özellikle o kızın pembe rujuna gıcık oldum. Merit'i şirin biri olarak yansıtmışlar.
YanıtlaSilBen de gözlerine gıcık oldum:)
Sil