13 Ağustos 2018 Pazartesi

Okudum Bitti- 102: Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı || Ferit Edgü





             Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı Ferit Edgü'den. Hakkari'de Bir Mevsim'i okuduktan sonra, yazarı okumaya devam etmek istediğim için rastgele bir kitabını seçtim. Diğer kitaplarını da alıp okuyacağım inşallah. :)

Hâkkari'de Bir Mevsim hakkındaki yazım burada . 


            Çok güzel ve farklı bir okuma oldu benim için. Üç bölümden oluşan minik bir kitap Eylül'ün Gölgesinde Bir Yazdı. Çakır'ın Öyküsü, Ara ve Su Testileri isimli bölümler. Çakır'ın Öyküsü'nde fotoğraflar olmadan fotoğrafları inceleyip, 'Çakır'ın Fotobiyografik Öyküsü'nü okuyoruz. Öncesinde anlatıcı Çakır'ın Öyküsü'nü yazma sürecinden bahsediyor. Fakir, kambur, kimsesiz Çakır'ın en büyük sevgisi atlara karşı ama benim aksime insanları da çok seviyor. Anlatıcımızın çocukluğunun bu farklı kahramanının hiç fotoğraf çektirmemiş olması onu bu fotoğrafsız fotoromanı oluşturmaya teşvik eder. Böylece onun tabiriyle bu masalsı hayata hayali bir dokunuş yapma şansı buluyoruz. 


           'Ara' isimli bölüm de ise Çakır'ın Öyküsü'nün gerçek çıkış noktasını öğreniyoruz. Şaşırmak serbest. :)  Vapurdaki yaşlı adamın anlatacak başka öyküleri de var üstelik. Bu kısa aradan sonra 'Su Testileri' isimli bölümde de Esat ve Kıni'nin dostluklarına tanık oluyoruz. Bütün karakterlerin söz hakkı olduğu bu bölümü daha da severek okudum. Bazı eksik cümleler de bizim hayal gücümüze bırakılmış. 

          Farklı, çok güzel bir kitaptı. Sanırım bundan sonra okuduğum bütün Ferit Edgü kitapları hakkında aynı şeyi söyleyeceğim.

 



''Tanrı herkesi kör, topal, kambur yapmadığı gibi, şair ve yazar da yapmıyordu.''



''Çakır ellerini ensesinin altında kenetlemiş, saman döşeğinin üzerine uzanmış; tepesinde, tavandan sarkan bir gemici feneri. Gözleri tavanda bir noktaya dikili. Kuşkusuz, bir düş kuruyor. Bilmiyorum, geçmiş günlerin mi, yoksa gelecek günlerin düşü mü bu? Yoksa ne geçmişin, ne geleceğin düşü mü bu? Kim bilir, belki bir düş de değil. Yalnızca tavanda bir noktaya dikilmiş bir bakış:
'Hayat dedikleri demek buymuş.' ''



''Nerden geldiklerini, niçin geldiklerini bilmeyenler, nereye gittiklerini de bilmezler.''



SEL YAYINCILIK

3. Baskı Eylül 2015
110 Sayfa



                     

1 yorum: