20 Temmuz 2018 Cuma
Okudum Bitti- 96: Evlilik Meselesi || Jeffrey Eugenides
Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı uzun zamandır kalemiyle tanışmak istediğim Jeffrey Eugenides'in Evlilik Melesesi isimli kitabı. Önce Middlesex, sonra Bakir İntiharlar listeme girmişti. Henüz ikisini de okumadım. Umarım bu sene en az birini daha okurum.
Kitabın ismine bakıp, öyle sıradan bir şeyler bekliyorsanız ne güzel. Çünkü sizi şaşırtacağı garanti. Birçok farklı konuya değinen, doyurucu bir kitap. Kapağa bakınca da sanki mutlu evliliğe dört nala koşmak için tüyolar veren bir kitap havası verse de... :)
Madeleine bitirme tezi için Victoria dönemindeki evlilikler ilgili incelemeler yapıyor. Konunun yıldızları da Jane Austen ve George Eliot. Victoria dönemi aşklarıyla meşgulken kendisi de ilginç günler geçiriyor. Oldukça zeki ve dikkat çeken biyoloji öğrencisi Leonard'a aşık oluyor. Benim çok sevdiğim teoloji öğrencisi Mitchell de Madeleine aşık.
Bu kısmen aşk üçgeni sayılabilecek zeminde, karakterlerin ilgi alanları sayesinde edebiyat, kültür, din, hatta mayaların çoğalması gibi farklı konularda keyifli konuşmalar, fikirler okuyabiliyorsunuz. Mitchell ile epey bir gezip farklı deneyimler edinirken; Leonard'ın manik depresyonu yüzünden Madeleine yerine sizin ruhunuz daralacak arada. Üstelik 1980'lerdeyiz, daha ne olsun? 1950'lere kadar 7 Up'ın ana bileşenlerinden biri de lityum tuzlarıymış. Orijinal adı da Bib- Label Lithiated Lemon- Lime Soda imiş. Çok gerekli bilgi olunca sizinle de paylaşayım. :) Evlilik mi? O zaten başlı başına sorun. :) Okuyun bence seveceksiniz. Sonunu da çok sevdim. Bir tek sanırım artık yaşlandım küçük puntolu kitapları çok hızlı bitiremiyorum, o yüzden araya başka kitaplar alarak okudum.
''Sahilde ateş yakıp midye kızartmaya hazırlanan arkadaşları çağırsa bile Madeleine yatağın kenarına oturup bir süreliğine de olsa o eski kitapları mutlu etmek için okurdu...''
''İşte Madeleine bu dönemde âşık söyleminin aşırı yalnız bir şey olduğunu tamamen anlamıştı. Aşırı bir yalnızlıktı çünkü fiziksel değildi. Aşırıydı çünkü sevdiğiniz kişinin yanındayken bile hissedebiliyordunuz. Aşırıydı çünkü zihinseldi, kafanızın içindeydi ve orası dünyanın en ıssız, en ücra yeriydi.''
''Rüzgar duyulmak istediği yerde eserdi.''
''Bir evde sevilmeden büyürseniz başka bir seçenek olup olmadığını da bilemiyordunuz. Evliliklerinde mutsuz olan ve bu mutsuzluğu çocuklarına da taşıyan, duygusal açıdan kurak bir anne ve babanın yanında yetişenler, onların kendilerine bu kötülüğü yaptıklarının bile farkında olmuyordu. Hayatı bu sanıyorlardı.''
''... Düzgün bir eğitimden yoksun bırakılan, ellerine kalem verilmeyen Anne Finch, Jane Austen, George Eliot, Bronte'ler ve Emily Dickinson gibi kadınlar yine de o kalemi almış ve sadece büyük edebiyat dünyasına katılmakla kalmayıp Gilbert ve Gubar'ın da dediği gibi, aynı zamanda erkek oyununu da altüst ederek yepyeni bir edebiyat yaratmışlardı.''
DOMİNGO YAYINLARI
Çeviren: Solmaz Kamuran
1. Baskı 2018
438 Sayfa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder