14 Aralık 2017 Perşembe
Okudum Bitti- 167: Puşkin Tepeleri || Sergey Dovlatov
Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı Sabit Fikir 2016 listesinde görüp aldığım ama okumayı bir süredir ertelediğim Puşkin Tepeleri.
Yaşadığı şehirde işleri yolunda gitmeyen, yazdıklarını bastırmayı başaramayan, bu arada da kendini alkole veren Boris Alihanov'un hem tüm bunlardan uzaklaşmak hem de para kazanmak için Puşkin Tepeleri'nde tur rehberliği yapmaya başlamasının hikayesi.
Dovlatov'u ilk defa okudum. Bavul kitabını da ilk fırsatta alacağım. Yazar, Pskov yakınlarında Mihaylovskoye'deki Puşkin Tepesi Milli Parkı'nda tur rehberliği yapmış. Kızı, Puşkin Tepeleri için ''babamın en şahsi romanı'' demiş. Detaylar için bakınız kitaptaki yazar hakkındaki bilgi kısmı. Yani kitabı okurken roman gibi değil de otobiyografi gibi düşündüm, otobiyografik roman olsa da. Çok sevdim. Akıcı bir anlatımı var, çeviri kitap okuyor hissi vermiyor. Konu eğlenceli olmasa da keyifle okudum. Döneminin şartları, aşka, evliliğe bakış ve Puşkin sevgisi de var elbette. Edebiyat eleştirmeni Andrey Aryev tarafından yazılan son söz de baklava üstü dondurma gibi bir bitiş olmuş.
'' Kapının yanına oturdum. Bir dakika sonra kocaman keçe favorili garson göründü:
'Ne istemiştiniz?'
'Herkesin iyi niyetli, alçakgönüllü ve nazik olmasını istiyorum,' dedim.''
''Neyiniz var? Kıpkırmızı olmuşsunuz.''
''İnanın, sadece dışım kızıl. İçim anayasal demokrattır.''
''Puşkin, kadınların peşinde koşuyordu. Dostoyevski, kendini kumara kaptırıyordu. Yesenin içki âlemlerinde geziyor ve lokantalarda kavga ediyordu. Erdemlerle aynı ölçüde kusurlar da dâhilere özgü şeylerdi...''
''Bütün düşüncesiz erkekler gibi ben de çok kötü kalpli bir adamdım.''
''Aslında, aşkın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum bile. Herhangi bir ölçüt yok elimde. Talihsiz aşkı daha iyi anlıyorum. Ama eğer her şey normalse? Bence bu durum insanı kuşkuya düşürür. Normal hissetmekte bir hile, bir tuzak var. Yine de daha korkuncu var: Kargaşa.''
''Zoraki ahlak, doğa güçlerine meydan okumaktır.''
''Başkasının dilinde kişiliğimizin yüzde seksenini yitiriyoruz. Şaka yapma, dalga geçme, yeteneğimizi kaybediyoruz.''
'' 'Bir daha buluşacak mıyız?'
'Evet... Eğer bizi seviyorsan...'
Nerede buluşacağız diye sormadım bile. Bunun önemi yoktu. Belki cennette. Çünkü cennet, buluşma yeriydi. Başka da bir şey değildi. Bir yakınınla buluşabileceğin ortak bir hücre...''
''Taş mağaralarda elmasın hesabı yapılmaz!''
JAGUAR KİTAP
Çeivren: Ayşe Hacıhasanoğlu
1. Baskı Eylül 2016
142 Sayfa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder