Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı bu ay okuduklarımdan biri. Geçen ay okuduklarımdan da daha sırada bekleyen var ama çok soğutmadan Kara Nehir 'den bahsetmek istedim. Ellen Marie Wiseman 'in daha önce çıkan iki kitabını da okudum.
Ardımda Kalanlar yazısı için tık tık,
Erik Ağacı yazısı için tık tık.
İki kitabı da severek okumuştum. Kara Nehir'i de seveceğimi düşünerek başladım ve öyle de oldu. Hüzünlü bir hikaye, sağlam kadın karakter ki Wiseman kadın karakterlerini öyle seviyor. :)
Anne ve babasını kaybettikten sonra, yıllar önce çok kötü anıları olduğu Kara Nehir 'e dönmek zorunda kalan Emma Malloy ile tanışıp onun kararlılığına, cesaretine hayran kalırken; maden işçilerinin yaşadığı zorlukları da içiniz acıyarak okuyacaksınız.
Dünyanın neresinde olursa olsun ezilen, zor şartlarda çalışan, çalıştırılan insanların kaderleri ne yazık ki çok da farklı olmuyor. Keşke birileri daha zengin olsun diye zavallı insanlar sömürülmese. Adalet, eşitlik gibi kavramlar herkes için olsa keşke. Çocuk işçiler olmasa, açlıkla boğuşmasa kimse... Keşke dünyada bu kadar kötülük olmasa... İşte böyle derin düşüncelere soktu kitap beni.
''Belki de konu masumların ölümüyle acı çekişi olduğunda eşitlik ve adalet diye bir şey yoktu.''
''Toprağı kazıp kömür çıkaran adamların aileleri sefillik içinde yaşarken, kendilerinin lüks içinde yaşadığını bildiği hayatlarına nasıl devam edebiliyorlardı? Emma midesinin bulandığını hissetti, neredeyse öğürecekti. Birden üzerindeki kıyafetleri ve yediği gösterişli yiyecekleri anımsadı. Onlar da çocuklarının karnını doyurabilecek parayı güçlükle kazanan madencilerin sırtından edinilen parayla satın alınmıştı.''
''İnsanlar anlamadıkları şeylerden korkarlar.''
''O gece Clayton, Emma'ya dikey madem kuyusunun hareket edip çökmeye başladığını söyledi. Bir madenci ezilmiş, başka bir madenci iki yüz metre geçidin üzerine düşüp ölmüştü. Genç kız sonradan düşündüğünde her gün bu korkuyla yaşamanın nasıl bir şey olduğunu hayal edemedi. Her gün kocam ya da çocuğum eve dönecek mi diye korkarak yaşanır mıydı? ''
ARKADYA YAYINLARI
Çeviren: Dilek Parsadan
1. Baskı Haziran 2017
480 Sayfa
Alıntılar dahi bu kadar etkiliyorsa kim bilir kitap ne kadar derine işlemiştir...
YanıtlaSil