Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı nadir okuduğum türlerden: iletişim ve İlişki Koçu olan Gamze Berberci Çelik tarafından yazılan ve Arkadya Yayınları tarafından şahane bir kapakla beğenimize sunulan Ben En Çok Kendim Olmayı Sevdim Ya Sen?
Az az okuyup , uzun zamanda bitiririm diye düşünmüştüm ama öyle olmadı. Kişisel gelişim alanındaki kitaplarda pek benlik bir şeyler bulamam normalde. Bana dokunmaz, beni etkilemez. Ya da bilmediğim bir şeyler söylemez bana genelde. Bu benim önyargım da olabilir ama bu sebeple çok tercih etmediğim bir tür. Bu kitap birkaç yerde kalbime dokundu, düşündürdü. Biraz hüzünlendirdi. Ya da içimdeki hüznü rahatsız etti, kalk git der gibi. Bilemeyeceğim...
Kitabın içinde sorular, hikayeler var. Adım adım ilerledim. Sanki Gamze Hanım ile birebir konuşmuş gibi hissettim. Birkaç yerde etrafımdakileri de okuma macerama dahil ettim. Kitabın içinden çok güzel kartlar çıkıyor. Onları okumak da ayrı bir keyifti. Görsel olarak da çok tatlılar. Türü seviyorsanız bu kitaba bayılacaksınız, benim gibi korkuyorsanız da sevmeniz olası. :)
* Unutmayalım, insanlar üzerinde en güçlü etkiyi bırakan, ne söylediğimizden çok nasıl söylediğimiz ve karşımızdaki kişiye ne hissettirdiğimizdir.
* Albert Einstein 'ın ookula başlamadan önce konuşma zorluğu çektiğini, Marilyn Monroe' nun ilk sahne denemesinde kendisine ofis sekreterliği teklif edildiğini, ancak kabul etmeyerek sinema tarihinin yıldızı olduğunu, Elvis Presley'e şarkıcılıkta şansı olmadığı için kamyon sürücüsü olarak hayatına devam etmesinin önerildiğini, Oprah Winfrey'e televizyonculukta ısrarcı olmamasını, çünkü kendisinde sahne ışığı olmadığının söylendiğini ve şu an en çok kazanan sunucu unvanını taşıdığını, Walt Disney'in yaratıcı fikirleri olmaması sebebiyle işinde kabul görmediğini, fakat bugün animasyon dünyasının devi olduğunu biliyor muydun?
Her birinin farklı özellikleri vardı. en güçlü yanları kendilerine güvenmeleri ve ne istediklerini bilmeleriydi. Hepsi de kendine yatırım yapmanın önemini bilen ve pes etmeden ve sabırla işini yapan insanlardı.
* Kendine değer vermeyen insan, değersizleştirilmeyi de göze almalıdır. Kendinden başka her şeyi düşünen, kendi ilgi alanlarını bilmeyen, kendi doğrularını fark edemeden bu dünyadan göçüp giden insan, değersiz biri olmayı kabul eden insandır. İyi niyetle bir işe başlamak yerine, hep bahaneler ardına sığınıyorsak, başkası için yaşamayı planlıyor ve kendimiz için hiçbir adım atmıyorsak değerimiz de bilinmez, önemimiz de hissedilmez.
* Kabullenmek ve affetmek yaşamın kimi zaman en acı, kimi zaman en tatlı gerçeğidir.
* Umut, uyanık insanın en güzel rüyası, yaşamın hediyesi, ruhu besleyen damardır.
*Hayal gücü bir insanın kanatları, ruhunun en güçlü motivasyon kaynağıdır.
* Kim ya da ne olduğumuz fark etmez, hayatta insanın başına her şey gelebilir. Bugün ayrılık acısını yaşarken, yarın hiç ummadığımız yerde ruh ikizimizle karşılaşabilir, bir kez daha istemeden ayrılabilir ya da karşılıksız aşka düşebiliriz. Unutmamamız gereken, yaşadıklarımızın her zaman bizim için en hayırlısı olduğudur. Nietzsche'nin de dediği gibi ''Amor fati'', yani, ''Kaderini sev, belki de seninki en iyisidir.''
ARKADYA YAYINLARI
1. Baskı Haziran 2017
336 Sayfa
Merhaba ..Kitaptan güzel alıntılar yapmışsınız .Evet kişisel gelişim kitaplarındaki bilgiler genelde bildiğimiz şeyler, ama okuyunca insan bildiği bazı şeyleri , hayatına geçirmek için motivasyon kazanıyor
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
YanıtlaSil