15 Haziran 2017 Perşembe

Okudum Bitti- 81: Yeni Başlayanlar İçin Can Yılmaz || Klişe Hayatlar Matbaası


 
                     Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı Can Yılmaz tarafından yazılan Klişe Hayatlar Matbaası. Ben her ne kadar okumak için geç kalmış olsam da kitap benim için yazılmış. Ne diyor: Yeni Başlayanlar İçin Can Yılmaz. 

                Kitabın ismini (üst başlık: Yeni Başlayanlar İçin Can Yılmaz) Ozan Güven bulmuş. Önsözü Sunay Akın yazmış. Arka kapaktaki Can Yılmaz biyografisi de Cem Yılmaz'a ait. Kapak da şahane. Zaten kitap maça dört puan avantajla başlıyor yani. İlk defa okuyacağım için de ayrı bir heyecanla okudum. Birbirinden güzel öyküler ve denemelerden oluşuyor. Dergide okuma şansım olmamıştı ama birkaç tanesi Kafa Dergisi yazılarındanmış. Şimdi hemen Yap Bi Babalık 'ı okumayacağım. Biraz beklesin, bitmesin hemen. :) 





          Kolay okunan, gayet sade bir dille yazılmış güzel bir ilk kitap olmuş. İyi ki okudum dediklerimden oldu. Eğlendim, hüzünlendim, kendi çocukluğumu andım. Güzeldi ya!!! Ben öykü severim niye daha önce okumadım ki , dedim. Hatta aldıktan sonra annem her ikisini de okudu ve çok sevdi. Okumadıysanız bence seversiniz. :) 



  


 ''Eski  günlerin değerini anlamak için yıllar geçmesini beklemek gerekiyor aynı turşu gibi, gününden önce yersen ağızda belli belirsiz bir tat bırakan bir turşu gibi limon veya sirke ile yapılması fark etmeyen, sadece gününde yenilmesi gereken bir turşu gibi...''



''Kırmızı kalem okul kalemiydi, öyle her yerde ziyan edilmemesi gerekirdi. Ama bu da başlık canım, alelade bir başlık okutmaz ki hikâyeyi. Aynı yazıya karbonlu dört kopya yapmak, dört başlık demek ve kırmızı kalemin arsızca tükenmesi büyük bir dert... Sanırım okulda karne parasından sonra en büyük sıkıntı çıkaran şey, bu kırmızı kurşun kalemdi...''



''Kurşun kalemle yazı yazmak meşakkatli işti, tabii ki günde 16 saat ve 70 sayfa yazan bir Balzac kadar değildim. Balzac ile benzer yanımız genelde mum ışığı altında yazıyor olmamızdı, aramızda 200 yıl kadar küçük bir zaman dilimi olsa da, aynı Balzac'ın evinde olduğu gibi bizim evde de elektrik yoktu. Ancak bizim eve, onun evinden farklı olarak, düzenli şekilde ayda bir elektrik faturası geliyordu. Tek gelmeyen elektriğin kendisiydi ve bir süre sonra elektriğin evi aydınlatması şaşılacak bir olay haline gelmişti. 'General Electric'in, eline vur ekmeğini al kafasındaki gerçek daki Nikola Tesla'dan yürüttüğü demeyelim de esinlendiği floresan ampul, 1939 New York Dünya Fuarı'nda ilk yandığında ne kadar ilgi çektiyse, bizim evde de her yanışı o kadar ilgi ile izlenir olmuştu. Hatta yandıktan kaç dakika sonra tekrar karanlığa gömüleceğiz diye mandalinasına iddiaya girmek evde ayrı bir neşe kaynağıydı. 'Yine kesilir, televizyonu açmayın bozulur,'  diyen babam, ailenin en çok mandalina kazananıydı mesela...''
                  *Klişe Hayatlar Matbaası




''Birileri hayatınıza dokunur geçer, anlamadan hissettirmeden izler bırakır ve yıllar sonra o dokunuşlar kendini hatırlatır. Zamanında hissetmediğin, burun büktüğün ve hatta bıyık altından gülüp geçtiğin çoğu cümle aklına geliverir tam da gelmesi gereken zamanda.''
                   *Dale Thompson Bize Niye El Sallasın Ki?



İNKILÂP KİTABEVİ 

2. Baskı 2016
240 Sayfa

2 yorum:

  1. Öykülerle güzel bir kitaba benziyor.En son alıntı da bana benden birşeyler hatırlattı sanki.Emeğinize sağlık:)

    YanıtlaSil