13 Şubat 2017 Pazartesi
Okudum Bitti- 21: Yıldız Gemisi || Melissa Landers
Kitap seven herkese yeniden merhaba. Günün kitabı yeni bir serinin (Starflight) ilk kitabı Yıldız Gemisi. Uzay temalı kitapları seviyorsanız bu kitap, hatta bu seri kaçmaz. Çok sevdim. Tek oturuşta bitirdim, devamı için şimdiden sabırsızlanıyorum.
Yıldızlar arası yolculuğun normal olduğu bir zamanda bile işler herkes için eşit olmaz. Demek ki neymiş, sadece Dünya 'da hayat zenginler için kolay değilmiş. Napolyon boşuna 'Para, para, para!' dememiş. İşte kahramanımız Solara da kimsesiz ve parasız olduğu için Dünya dışı seyahat yapabilmek için bu gemilerden birinde iş bulmaya çalışır. Yeni hayatında suç işlediğini, bir sabıkalı olduğunu gösteren dövmelerini önemsemeyen insanların arasında olmak ister.
Onu hizmetli olarak işe almayı kabul eden tek kişi de okul yıllarını burnundan getiren zengin ve şımarık Doran olur. Solara, tek çaresi o olunca mecbur kabul eder. Böylece yolculuğu burnundan gelir ama Solara 'nın harika planı sayesinde işler tersine döner. Doran kendisini hizmetkâr olarak bulur ve yolculuklarının bundan sonrası Banshee adlı ilginç gemide devam eder. (Mürettebatını tanıdıkça çok seveceksiniz.)
Bu gemi ve mürettebat ile harika bir uzay yolculuğuna davetlisiniz yani. Heyecanı azalmayan, ufak sürprizlerle dolu , çok keyifli bir kitaptı.
... ''Tırnaklarımın altı pis, parmaklarım dövmeli olabilir,'' dedi ona, ''ama bunları sıcak bir banyoyla ve bir deri kalpazanıyla halledebilirim. Sence kirli ruhunu asla yıkayamazsın. Asla değişmeyeceksin ve asla bir fark yaratmayacaksın. Öldüğünde de kimse seni özlemeyecek çünkü yaşayıp yaşamaman kimsenin umurunda olmayacak.''
... ''Ah, evet. Aşk. Herkesin ortak noktası. Hepimizi aptallaştırıyor.''
... Sadece kendisine ait bir şeyleri olsun istiyordu. Bunun da ötesinde bir amacı olsun istiyordu; önemli olmak, bir işe yaramak istiyordu.
... Doran'ın ayak işleri yapmasını izlemenin verdiği hazzı inkâr edemezdi. Her işle birlikte Doran'ın tırnakları parlaklığını biraz daha yitiriyordu. Su toplayan avuçlarındaki kabarcıklar nasıra dönüşmüştü ve Solara bunun bir erkeğe, bebek teni gibi yumuşacık ellerden daha çok yakıştığını düşünüyordu. Yani aslında Doran'a bir iyilik yapmış oluyordu.
...''Çoğu insanın iyilik yapmak için bir sebebe ihtiyacı yoktur. Ben de o insanlardan biriyim. Biraz çabalarsan sen de olabilirsin.''
... İnsanların ailelerini seçememesi çok kötüydü.
... Rahibe Agnes güven duygusunun güneşte açan bir çiçek gibi olduğunu söylerdi. Kendinizi bu dünyanın sıcaklığına ne kadar açarsanız Tanrı'nın nimetlerinden o kadar faydalanırdınız. Solara'nın deneyimleri ise ona güvenin sustalı bıçak gibi olduğunu öğretmişti. Eğer bunu birine çok hızlı teslim ederseniz sırtınızdan bıçaklanırdınız.
GO! KİTAP
Çeviren: Demet Orhan
430 sayfa
2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder