7 Kasım 2016 Pazartesi

Okudum Bitti- 125: Yağmur Kesiği || Uğur Yücel







                      Herkese merhaba. Yağmur Kesiği 'ni uzun zaman önce duymuştum. Bir türlü okuma fırsatı bulamamıştım. Hani hepimize olur ya, almayı çok istediğiniz bir sürü kitap vardır ama bir şekilde onlara sıra gelmez. Hep aklımdaydı. Hakkında epeyce yazı okudum. Çoğu çok da olumlu değildi. Bu da daha bir merak ettirdi. Sonunda bu sene okuyabildim. Uğur Yücel 'i çok severim. Olduğu her işe, her çalışmaya ayrı bir güzellik, kalite katan insanlardan. 

                Yaz aylarımı, hatta senemi güzelleştiren bir güzellik olarak hayatımın baş köşesinde yerini aldı bu kitap. Şu fotoğraftaki, ' Sevgili Mehtap' benim ya, inanamıyorum. :)) Bunun gibi bir mutluluğu, blogumdaki yazımı okuyup bana mail atan çok sevdiğim bir yazar yaşatmıştı. Hayatıma böyle güzel anlar katan herkese çok teşekkürler. Bu kitabı elime alınca seçim kazanmış politikacı arsızlığıyla ağzım kulaklarımda konuşma yapma isteği duyuyorum. Ya da Oscar kazanmış artist gibi hissediyorum. 'Bu ödülü beni bu günlere getiren anneme adıyorum.' Sahi, ben de bu imzayı bana okuma sevgisi kazandıran biricik anneme adıyorum. Şımarma faslımı tamamlayıp kitaba döneyim. :) 


                Kapağı gibi Uğur Yücel 'in hayatı da yalın bir şekilde anlatılmış. Alçakgönüllüğün tanımı:


UĞUR YÜCEL, Kuzguncuk'ta doğdu. Tiyatro okudu. Sinema oyuncusu, senarist, yönetmen oldu. Görünmeden yazmak, film çekmek istedi. Beceremedi.


               Kozmopolit bir dünyada, çok sesli öyküler var kitapta. Kısa kısa 22 adet öykü. Kasvetli, karanlık bir tarafı. Bolca hüzün akıyor bence satırlardan. Başka duygular da var kitapta ama siyah bir hüzün fonunda okudum ben. Öykü ama roman gibi, öykü ama şiir tadında. Hatta bence Uğur Yücel şiir yazsa keşke... 










... Zaman- mekân karşı konulmaz yenilgide. Duruvermiş bütün hayatın damarları bir beyin baloncuğunda. Ağır baş ağrıları



... Pusludur bazı kadınların teni. Uzaktan nemlendirir dudağını, dilini.




... Merak belki de onun yegâneliğiydi. 







CAN YAYINLARI

4. Basım Şubat 2013
149 Sayfa












2 yorum:

  1. Yazarlık yönüne aşina olamadım henüz. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Ne zamandır kitaplığımda bekliyor, yorumu görünce koştum geldim o yüzden :) ha tabi imzayı da kıskanmadım değil hani :D

    YanıtlaSil