8 Ağustos 2016 Pazartesi

Okudum Bitti- 84: Kibritleri Çok Seven Küçük Kız || Gaétan Soucy




                   Herkese merhaba. Temmuz ayını kapattığım kitaptı Kibritleri Çok Seven Küçük Kız. Hastanede refakatçi kalırken okurum, incecik, hemen biter dedim ama pek öyle olmadı. Öyle kapağına bakıp sevimli bir kitap okuyacağınızı düşünmeyin. Ben düşündüm, hatta pek yapmam ama almamda kapağının da etkisi vardı. Zor, sarsıcı bir kitaptı.


              Daha ilk cümleden sarsıyor hem de.


... Kardeşimle ben kainatla baş etmek zorunda kaldık, çünkü baba bir sabah, daha gün ağarmadan, ruhunu teslim etti. 

               Babalarını kaybeden, dış dünyadan izole yetiştirilmiş iki küçük kardeşin kasvetli dünyasına sızıyoruz. Kardeşlerden birinin ağzından yazılmış olaylar. Zorba bir babanın kurallarıyla yaşayan , kendi kendine okuduğu kitaplardan bir şeyler öğrenen küçük kardeşin anlatımını güçlendirmek için yazarın tercihiyle imla ve dilbilgisi hataları bolca kullanılmış. Yazarın türettiği kelimeler de mevcut. Fransızca aslından Aysel Bora tarafından çevrilmiş. Emeğine sağlık, zorlu bir çeviri süreci olmuştur. Bu anlamda da benim için ilginç bir okuma oldu. 


               Karanlık gerilim filmleri izlerken, hep bir tedirginlikle beklersiniz ya işte öyle bir okuma oldu  benim için. Kardeşlerin yabani dünyalarına dahil olup, bazı aile sırlarını kısmen öğrenir gibi oldum. Bunu yaparken de alttan alta çeşitli sorgulamalara maruz kaldım. Aile, cinsiyet, hatta din kavramlarına dair sorgulamalar... Biraz kafa karışıklığı, bolca tedirginlik, ürperti, acıma derken bitti. Yazarın anlatımı oldukça farklıydı , ruhuma işkence yaptı resmen. 





... Kardeşimle bana parçalanıp dağılmamamız için emirler gerekliydi, bu bizim yapı taşımızdı. Baba olmadan hiçbir şey yapmasını bilmiyorduk. Kendi kendimize yapabildiklerimiz tereddüt etmekten, var olmaktan, korkmaktan, acı çekmekten ibaretti.



... Anlaşılan yeryüzüne cevaplar almaya gelmemişiz.



... Şu gökkabuğunun altında hiçbir şey mükemmel olmuyor.



... Anlarsınız ya, arkasından başım belaya girer korkusundan tabuttan bahsetmeye cesaret edemedim, çünkü bu konu hakkında epey dersimi almıştım, asılmışın evinde ip kelimesini ağzına almayacaksın.



... Adını koyamadığımız her şeyin fakiri olduğumuz o kadar doğru ki. 





CAN YAYINLARI

Çeviren: Aysel Bora
1. Basım Mayıs 2016
152 Sayfa







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder