4 Haziran 2016 Cumartesi

Okudum Bitti - 60 : Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak || Selim İleri






              Herkese merhaba.  Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak okuduğum ilk Selim İleri kitabı. Şimdi böyle kocaman yazınca utandım biraz ama yakın zamanda daha çok kitabını okumak istiyorum. 


              Orhan Keman Roman Armağanı almış olduğunu görünce, tanışma kitabı olarak seçtim ama kendimce biraz zorlandım. Bu açıdan bana yardım etmek isteyenler varsa aranızda, bundan sonra hangi kitapla devam edeyim sizce?  Kitap , Andrê Malraux 'un şu sözüyle başlıyor :

'' Her roman aslında bir otobiyografidir.'' Böyle olunca otobiyografi kokulu bir roman sanırım diye başladım. Ama öyle değil. Hatta keşke bu kitaptan önce Anton Çehov 'un Vişne Bahçesi 'ni  ve Halid Ziya Uşaklıgil 'in Bir Acı Hikaye okumadıysanız mutlaka okuyun. Özellikle Vişne Bahçesi 'ndeki uşak Firs 'i merak edersiniz , benden söylemesi.


        Bol karakterli, epey yoğun, karmaşık bir okuma oldu benim için. Halid Ziya Uşaklıgil'in intihar eden oğlu Halil Vedad gerçek bir kişilik olarak yer bulurken; birçok, birçok başka karakter de var.  Aynı apartmanda yaşayan genç erkek düşkünü Sevim Hanım ve alkolik oğlu Ayhan, fazla kilolarıyla anılan Nur Hanım ve  iç güvey olan oğlu ve gelini, Emekli öğretmen Sırrı Bey (tam burada kulağıma Hayko Cepkin Yeni Bir Gün şarkısını fısıldıyor ), eşi Vecihe Hanım, karşı apartmanda yaşayan Madam Ester, Gülderen Hanım... Dediğim gibi epey yoğun, farklı bir kitaptı.





    


... Herkesin bir çocukluğu vardır. Sonra bazı çocuklar büyür, bazıları bir türlü büyümez.



... Çocukluğun duyarlığı erir, gençlik çekip gider, duygu kütlüğü kalır geriye...



... Odada, kolunu büfeye dayamış. Büfe eskiydi, doğumumdan önceki bir evde de, ben doğduktan sonraki evlerde de, bizimle, sonra yalnızca benimle; bir büfe insanın en yakını olabilir mi? İkimiz-ikimiz, büfeyle ikimiz!



... ''Kitaplar iyidir, içteki çağıltıyı keser.''



... Ölümün olmadığı, araya girmediği ayrılıklar da acıdır ve ayrılık, her zaman tıpkı ölüm gibidir.



... Kar yalnızca Dostoyevski'nin romanlarında güzeldir.



... Boş ver, bir dilim beyaz peynir kes, küp küp böl, kekik, pul biber, inceden zeytinyağı gezdir. O güzel günler geçip gitti diye üzülme, kim söyledi sana o günlerin güzel olduğunu, sen uydurdun, ne gençlikte ne sonra, ilk aşkla başlar ayrılık, ayraç kapanmadı daha, yeniden başla, yeniden-yeniden!...



... Başkalarının acısı için yaşamayı öğrenmeyen kendi hiçliğine mahkûmdur.




EVEREST YAYINLARI

10. Baskı Ağustos 2011
176 Sayfa





           

2 yorum:

  1. Kitabın ismi bana Selim İleri'nin "Her Gece Bodrum" romanını hatırlattı. Belki de "yaz" ve "ayrılık" kelimelerinden olsa gerek.

    YanıtlaSil