17 Ocak 2016 Pazar

Okudum Bitti-11 : Kafesteki Kalp || Kezban Şahin Taysun






         Herkese mutlu , umutlu günler. Bugünün kitabı  daha önce hikayelerini okuyup, çok beğendiğim yazar Kezban Şahin Taysun 'un romanı Kafesteki Kalp.  



  Aynadaki Göz kitabı hakkındaki yazım burada .


   
   Kadınlara bu denli önem verip, hem öykülerinde hem  romanında bunu yansıtan yazara hepimiz adına kocaman teşekkür ediyorum. 


    Romanı da en az hikayeleri kadar etkileyiciydi. Aslında bu kitap salt romandan da öteydi bence. Kendimizden, çevremizden mutlaka bir şeyler bulacağımız, duygu dolu, anlam yüklü, zorluklarla örülmüş, hem umutlu hem de umutsuzluğun en dibinde olan bir kitaptı benim için. Ufak tebessümlerle , sık sık da dolu dolu gözlerle okudum.  


   Gülşen'in hikayesini okurken arka plandaki karakterlerin de katkısıyla farklı sorunlarla boğuşan Türk kadını okudum aslında. Gülşen 'in dününe, bugüne dönüşümlü tanık olurken, o kadar merak ettim ki yarınları için ne kadar vereceğini, elimden bırakamadım. Güzeldi, hatta çok güzeldi.







... Düşe kalka öğrenilen yaşam küçük ipuçları ile nasıl anlatılırdı ki bir başkasına? Bir yüz ve bir fotoğraf bu kadar özetleyebilir miydi durumumu?




... Üzüntüden annesinin sütü kesilmişti. Ayşen'e hazır mama vermek zorunda kalınmıştı. Bazen yanlışların bedelini masumlar öderdi.



...Görünen ve görünmeyen yanlarıyla birkaç fotoğraftan oluşan canlı değil miydi insan denilen yaratık?



... Bir mutluluk katliamı yaşanmaktaydı.



...İnsanlar ancak sevdiği şeye özen gösterirlerdi. Özen, sevginin bir ürünü olmalıydı.



... - Vakumlu karanlık delik gibidir cahillik.




...Başkaları için ''ayıp olmasın diye'' yaptıklarımız, yaşamımıza her zaman mutluluk olarak mı dönüyordu? Büyük olasılıkla o anlarımız başka doğruların gölgesinde yitiriliyordu. Asıl ayıp, vicdanı yok sayan doğruların, mantık süzgecinden geçirilmeden olduğu gibi kabul edilmesi değil miydi?  Böyle davranarak insan, bir gün hayatını torunlarına '' Ahhh keşke'' ile başlayan tümcelerle anlatan asık suratlı bir ihtiyara dönüşmez miydi?




... Uzaktan bakıldığında başkasına uğrayan fakat kendimize uğrayacağını düşünmekte zorlandığımız bir gerçekti ölüm. Haberli bir görüşme şeklinde ya da ansızın geliyordu. Nasıl gelmeliydi peki? Kimse ikisini de istemezdi. 




            Tadımlık alıntılarım da bu kadardı.Tüm 'Kafesteki Kalp'lerin özgürlüğe kavuşacağı, kadın olmanın zorluklarının değil de güzelliklerinin hissedileceği,yaşanacağı günleri görmek umuduyla, mutlu günler dilerim.






                                           POTKAL KİTAP
                                           
                                               Nisan 2013
                                                  224 Sayfa






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder