Herkese merhaba. Bu seneye kolay okunan, hoş kitaplarla, hızlı bir başlangıç yaptığımı söylemiştim. Durum böyle olunca, kitaplar da akıp gidiyor. (Bu arada kocaman puntolar annemin isteği üzerine seçildi, arada bloguma bakınıyormuş, ama yazılar küçük olunca rahat okunmuyormuş.)
Karanlık Gölgeler Evi 'ni alalı epey zaman oldu. İlk üç kitabını beraber almıştım ama altı kitaplık seri olduğunu öğrenince, erteledim de erteledim. Okuma şenliği için anahtar kelime olarak ' Karanlık' ı seçince , araya kaynadı. Çok da iyi oldu. Korku/gerilim filmi tadında bir kitaptı. İlk kitap heyecanından mı, yoksa seri gerçekten mi güzel emin değilim. Okuyup göreceğim. Şenlik listemi eritince kaldığım yerden devam etmeyi planlıyorum. Çoğu Martı Yayınları kitabında olduğu gibi, yazı boyutu güzel, satır aralıkları göz dostuydu. Hemencecik okuyup, bitirdim. Bu açıdan Martı Yayınları 'nı da çok seviyorum.
Babalarının isteği ve tercihiyle küçük bir kasabaya taşınan King ailesiyle beraber, gerilim dolu bir maceraya çıkmış oldum. Film olsa keyifle izlenirdi. Patlamış mısır bile çekti canım, o kadar yani. :)
Geldikleri kasabada gözlerden uzak, uzun zaman önce terk edilmiş kocaman bir eve taşınırlar. Ailenin büyük oğlu Xavier ve kardeşi David bu gizemli evde keşfe çıktıklarında dolaplardan birine girip, okula ulaşıldığını öğrenirler. Bununla da kalmaz gizemli bir hole girince akıl almaz bir dünya ile karşı karşıya kalırlar.
Ev zaten ürkütücü ve kocaman. Bir de içinde garip sesler, silüetler falan da görünmeye başlar. Çözmeleri gereken sırlar, savaşmaları gereken şeyler de var. Yani güzeldi. Çok fazla şey söyleyemiyorum ,zaten bu kadarı bile fazla. Seveceğinizi düşünüyorsanız okuyun derim. Seriyi tamamlayanlardan yazımı okuyanlar varsa; siz ne düşünüyorsunuz, tamamı da böyle güzel mi ?
... '' Anne!'' Yaşadığı panik yüzünden, çocuğun suratında yaşlı bir adamınkine benzer kırışıklıklar belirmişti. Gözleri neredeyse ağzıyla aynı büyüklükteydi.
... Anne yeni evlerinde masanın etrafında oturmuş olan ailesini inceledi. '' Peki çocuklar,'' dedi gülümseyerek, ''sizce hayalimizdeki evi bulduk mu?''
''Evet!'' diye haykırdı Toria. Ağzı sandviç dolu olan David anlaşılmaz bir şey geveledi. Xander ona kaşlarını çattı. ''Ne?''
Parmağını kaldırıp güçlükle yutkundu. ''Dedim ki... Biz Hayalevi 'nin Krallarıyız!''
... Xander bilginin de şeker gibi bir şey olduğunu düşündü: onu da asla geri çeviremezdiniz, özellikle de elde etmek için fazla uğraşmanız gerekmediği zamanlarda.
... ''Herkesin sırları vardır,'' dedi Xander sinirle. Kapıdan çıkarken David'e sürtündü. Arkasını dönüp ''Bu evin bile,'' dedi.
... Adam acıyla inleyip geriye doğru tökezledi ama yere düşmedi. Eğilip aldığı yaralara yakından baktı. Bu adamın bacağı kopsa bile onu yerden alıp rakibini kopuk bacağıyla döver herhalde, diye düşündü Xander.
... Toria rüya görmemişti. Ailesi çıldırmıyordu. Sorun farklıydı. Çok ama çok daha kötüydü.
... Babanız bile korktuysa ortada gerçekten korkulacak bir şey var demekti.
MARTI YAYINLARI
Çeviren: Taner Tanrıöver
Nisan 2013
296 Sayfa
Benim de senelerdir kitapligimda kendisi. Seri oldugunu bilmeden almistim :/ okumak istedigim doluuuu kitap oldugundan bu seriye zaman ayirmam diye dusunuyorum ama ilk kitabi madem almisim, okuyabilirim ^_^
YanıtlaSilAltı kitap da göz korkutuyor. Ben de hepsini okurum diyemiyorum. :)
SilMerhaba arkadaşlar karanlık gölgeler evi kitabı hariç tüm seri elimde ve bu kitabı hicbir yerde bulamıyorum. Elinde bu kitap tam olan ve okumuş olan bir arkadaş var ise bana satabilir mi
YanıtlaSil0553 240 1690
Yorumunuzu şimdi gördüm. Okuoku sitesinde olmalı.
Sil