7 Ekim 2015 Çarşamba

Okuma Etkinliği : Aşk Büyüsü - Tuba Atıcı Coşar || Yorum || Okudum Bitti -81







     

Keyifsiz olduğum bir haftanın hatta ayın ardından herkese yeniden merhaba. Çeşitli sebeplerden dolayı kitap okuyamama dönemindeydim. Aşk Büyüsü bu anlamda ilaç gibi geldi, hemencecik okuyup bitirdim ama bu hafta yine mutsuzum. Herkese bol kitaplı ama en önemlisi sağlıklı,huzurlu günler dileyip , kitaba dönüyorum.



 Sihirli Kitaplık ile Okuma Etkinlikleri kapsamında Aşk Büyüsü günlerindeyiz. Detayları ve diğer katılımcıların paylaşımlarını takip etmek için Facebook sayfasına buradan ulaşabilirsiniz. Hem gitmişken çekilişe de katılırsınız belki.






Ela sevgilisinin ihanetini yakalayınca ani bir kararla şehir değiştirir. İzmir 'de bir süre kalan kalbi kırık kızımız, çocukluk arkadaşları Didem ve Kemal 'in düğün telaşına dahil olur, her dakika panik içinde olan Didem 'in düğünü için en ufak detaylara bile yardım eder. Bu arada hani şu filmlerde olan, ilk görüşte aşık olunan çarpışma sahneleri olur ya, hani eşyalar etrafa saçılır, toplanırken kafalar çarpışır, gözler kilitlenir falan... İşte onun pek de romantik olmayan bir versiyonunu yaşar. Dalgın dalgın ve aceleyle giderken yakışıklı birinin kollarına uçar. Daha doğrusu yakışıklı Ela 'yı düşmek üzereyken yakalar ama öyle romantizm beklemeyin siz bu sahneden. Romantizm olmasa da ben düşecek olsam yakalayacak yakışıklıyı geçtim hem düşerim hem de halime gülenler olur diye kendi kendinize iç de çekebilirsiniz.





Neyse yakışıklıya dönelim. Zaten böyleleri hep kitaplarda. Yakışıklımız Baran iş hayatında başarılı, nam salmış bir çapkındır. Buradan da aşk hayatının epey çalkantılı olduğunu tahmin etmeniz zor olmasa gerek. Hava alanında onun tabiriyle üzerine atlayan, bu minik burunlu, tatlı kızın hayatını bu denli değiştireceğini tahmin edemez. 






Bazı kitaplarda erkek karakter bazılarında kadın karakterler daha bir sevilir ki genelde erkekleri daha çok seviyoruz, değil mi ama ? Aşk Büyüsü 'nde yıldız Ela bence. Güçlü, akıllı, kararlı,duyarlı. Baran' da sevilmeyecek gibi değil, arada bir sinir olabilirsiniz o ayrı. İkisinin de bakış açılarından kitaba dahil olabileceğiniz için , tek taraflı bir hikaye değil. Diğer karakterler de sevilesi tiplerdi. Didem 'i de en az Ela kadar sevdim. Beren'de çok tatlıydı.Bakalım sevgili Tuba Atıcı Coşar 'ın kaleminden ne güzellikler gelecek. 


      

Sanırım ilk defa bir kitabın arka kapağını önünden daha çok sevdim. Şu tatlılığa bakar mısınız?



     








...Adamın gözleri o kadar yeşildi ki daha önce yeşilin bu tonunun varlığından bile haberim yoktu. Bakar bakmaz aklıma gelen tek kelime olmuştu: okyanus...





... Onu öpmenin tarifi yoktu. Ne hissettiğime bir isim koyabilirdim, ne de yaşadığıma bir sıfat yakıştırabilirdim. Bu, bambaşkaydı. Hiç bilmediğim, yaşamadığım bir duyguydu.

Güneşin tadını almak gibi...
En güzel çiçeğin özünü tatmak gibi...
Esip giden rüzgara dokunmak gibiydi.





... '' Farkında mısın bilmem ama kader sürekli bizi bir araya getirmekten usanmış durumda. Amacım sadece ona biraz yardımcı olmak.''





... Huzur gibiydi, aslında Baran huzurun ta kendisiydi.







DOKUZ YAYINLARI

Eylül 2015
444 Sayfa


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder