Dostoyevski okumalarında epey geri kaldım ama sene bitmeden en az bir iki Dostoyevski kitabı daha okursam ne mutlu bana. Ev Sahibesi 'ni okuyalı epey uzun zaman oldu ama araya ufak rahatsızlıklar, sorunlar, taşınma, yerleşme girince bloga yazmayı unuttum.
Ev Sahibesi kısacık bir roman, novella diyelim. Çalışmak için kendini sosyal hayattan soyutlayan bilim düşkünü Ordinov'un yalnızlığını ,aşkını okuyoruz.
Katerina ile olan diyalogları ilginçti. Ama hep bir bilinmezlik, ucu açık bırakılmışlık hissi uyandırdı bende ve öyle de bitti. Dostoyevski 'nin karakteristik psikolojik çözümlemeleri vardı hatta Raskolnikov 'u hatırladım acaba bu bir göz kırpma mıydı? Ordinov'dan Raskolnikov 'a doğru.
... Özgürlük, akılsız yüreğe göre değildir.
... Hiçbir güç güzelliğe karşı koyamaz ; demirden bir kalp bile orta yerinden çatlayıverir!
... Geçmişte yaşananlar içilmiş içki gibidir! Mutluluğu geçmişte aramanın ne anlamı var? Kaftan eskimişse, çıkar at!
... Bilim, kullanmasını bilenler için bir kazanç kapısıdır; Ordinov'un bilim tutkusu ise kendine doğrulttuğu bir silahtı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder