Herkese merhaba. Görür görmez kapağına hayran olduğum bir kitapla buradayım. Ben küçükken annemin böyle renkli ciltli kitapları vardı. Hatta yanılmıyorsam Mikhail Sholokhov 'un beyaz ciltli bir kitabına hayran hayran bakardım. Bu da benim sanırım ilk beyaz ciltli kitabım.Kapağı, cildi ,puntosu , çevirisi yani her şeyi güzeldi.
Kitap mahvolmuş bir dünyada , kısıtlı bir alanda yeniden hayat kurmuş insanların iktidar mücadelesini kurucunun kızı ve liderin oğlunun etrafında anlatıyor.
Var olan düzene göre 16 yaşında olan gençler , önceden kararlaştırılmış evlilikler yapıp, yeni nesli oluşturmak için çocuk yapmakla görevlendirilirler. Liderin oğlu Bishop ve kurucunun kızı Ivy , Evy 16 yaşındayken evlenirler. Aslında Bishop 'un Ivy 'nin ablasıyla evlenmesi gerekir ama istemediği için iki sene sonra bu görev Ivy 'e düşer. İşin can alıcı yanı Ivy 'nin babasının yönetimi ele geçirme planları yüzünden kocasını öldürmesi gerekmektedir.
Bu zor görevde Ivy 'nin yaşadıklarına tanık olup, yaşına rağmen olgun düşüncelerine, gözüpekliğine şahit olmak , bu arada yavaş yavaş Bishop 'u tanımak ve çok sevmek için bu kitabı okumalısınız.
... Ayarlanmış evliliklerin ardındaki teori iki katmanlıydı. Pratik amacı şuydu; insanlar eskisi, savaştan öncesi gibi uzun yaşamıyorlardı artık. Ve sağlıklı evlat, eskisinden daha riskli bir teklifti. Ürememiz önemliydi, ne kadar erken o kadar iyiydi. İkincisi daha da faydacıydı. Başkan Lattimer'ın babası barışın sadece mutsuz tarafın hâlâ kaybedecek bir şeyi kaldığında sürdüğünü bilecek kadar akıllıydı. Kızlarımızı onun tarafıyla evlendirerek, isyan etmeden önce iki kez düşüneceğimizi garantilemiş oldu.
... Yalan söylemek istemeyen bir çocuk asla doğruyu söyleyemeyen bir kızla evlendi.
... '' Başından beri işin içinde neler olacağını biliyordun Ivy. Hiçbir devrim kurbanlar olmadan yapılamaz. ''
* Callie
... '' Mutlu musun, Ivy?'' diye sordu, beni şaşırtarak.
Tüm hayatım boyunca kimsenin bana bu soruyu yönelttiğini hatırlamıyordum. Yanıtımı gerçekten düşünmek, hak ettiği değeri vermek vakit aldı. Ne söylemem gerektiğini biliyordum. Ve gerçek arasında bir yerlerde yatıyordu. '' Üzerinde çalışıyorum,'' dedim ona en sonunda. '' Oraya gidiyorum.''
... Aşk kanunlaştırabileceğin bir şey değildi. Aşk tablolardan, grafiklerden ve eşleşme oranlarından daha fazlasıydı. Aşk karışık ve karman çormandı ve rastlantısal büyüsünden onu yoksun bırakmak bir hataydı.
... '' Neden ben?'' diye sordum.
'' Çünkü herkesin güvenecek birine ihtiyacı vardır,'' dedi Bishop. ''Öbür türlü hayat çok yalnız olurdu. Ve ben de sana güveniyorum.''
... Kime âşık olacağımızı seçemezdik. Aşk bizi seçerdi. Aşk uygunluğu ya da kolaylığı ya da tasarıları umursamıyordu. Aşkın kendi planları vardı ve tek yapabileceğimiz yolundan çekilmekti.
YABANCI YAYINLARI
Çeviren : Merve Özcan
Mayıs 2015
270 Sayfa
O stickerlar o kalemler! Yanına geliyorum Mehtap hemen :D Görsellerde kullandığın kırtasiye ürünlerine bayılıyorum!
YanıtlaSilBlogumdaki hikaye yarışmasına davetlisiniz :)
YanıtlaSil