7 Ocak 2015 Çarşamba
Okudum Bitti-2 : Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin... O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor! || Jacques Seguela
Herkese selamlar. Ünlü Fransız reklamcı Jacques Seguela 'nın anılarını okumak , sektörle uzaktan yakından ilgisi olmayan beni bile çok eğlendirdi. Reklamcılığın basamaklarında düşe kalka ilerlerken , adını az da olsa duyduğumuz karakterlerin de sahneye çıkmasıyla daha da eğlenceli bir hal aldı. Kitabı elime ilk aldığımda o piyanist kısmını kibarlaştırmışlardır diye düşünmeden edemedim.
... Jimmy Carter fıstık satarak ABD Başkanı oldu. Ben de böbrek hastalıklarını tedavi eden '' Carter'' adlı ilacı satarak reklamcı oldum.
... Hep kara günlerde başınıza gelir, bir sabah, bir bakarsınız aşkın mavi göğüne çıkmışsınız. Aşk , Boeing uçakları gibidir. Bir gün içinde sizi Kuzey Kutbundan tropik ormanlara atıverir. Sabah uyandığınızda soğuktan donarsınız, sonra Paris'te biraz çözülür soğuk, akşam Karayip Adaları'nda yatarken güneşten yanarsınız ve memnunsunuz.
... Mao, '' Kapitalistler öylesine para delisidirler ki, bize bir gün onları asacağımız urganı bile satarlar,'' derken haklıydı.
...Reklam yalan söyleyemez , reklamcılık, yalanın yasayla cezalandırıldığı tek meslektir. ( Bir an için, siyasetçilerin de tıpkı reklamcıların yalan-reklam yaptıklarında olduğu gibi yalan-siyaset yaptıklarında mahkemeye verildiklerini düşünsenize!)
...Attan düşen bir adam için en iyi tedavi, onun yeniden ata binmesidir.
... İnsan yaşamında mihenk taşları vardır, bunlar aynı zamanda insanın kendine çekidüzen verdiği kavşaklardır. Kilisedeki ilk tören, ilk kadın, ilk iş, ilk çocuk bizim dümen kırmalarımızın ilk adımlarıdır. Bir şirketin hayatı da aynı titreşimlere boyun eğer. İlk müşteri, ilk başarı, ilk karşılıksız çek, ilk yanlış hesap.
... Yapılan aptallıkların yararı, ne yapılmamasını öğretmesidir.
... Bugün bir sürü marka o kadar ünlüdür ki, çoğumuz bu ürünlerin çok eskiden beri piyasada olduğunu sanırız. Oysa ki , bir kısmı, yola mütevazi bir şekilde küçük olanaklarla başlamıştır. Bic tükenmez kalemleri 1950 yılında önce Kuzey Fransa'da ,sonra da tüm ülke çapında yapılan bir denemeden sonra piyasaya çıkarılmıştır. Evian suları da bir yıl sonra pazara girdi. Bütçesi 300 bin franktı. 1954 yılında ilk düdüklü tencere SEB 120 bin franklık bir bütçeyle kendini tanıttı. Moulinex ise sahneye ancak 1955 yılında çıktı.
... Yves Rocher , reklamın yücelttiği uzun yol sürücülerinin simgesidir. Yirmi yaşındayken anneannesi ona Brötanya otlarından imal edilen ve hemoroide karşı çok etkili bir ilacın formülünü vermişti. Yerel gazeteye küçük bir ilan verdi ve ilanın büyüsünü hemen keşfetti. Bundan böyle de elde ettiği kârın yarısını araştırmaya, yarısını da iletişime ayırdı. ama servetini başkalarının hemoroidi üzerine inşa etmek onu rahatsız ediyordu. Konu değiştirdi ve şifalı otların erdemlerini kadınların ölümsüzlüğüne uygulamayı kararlaştırdı. Kadınlara daha güzel olacaklarını vaat etmek, en emin servet yapma yöntemidir. Tabii sözünde durmak şartıyla.
Güzellik bir cilt meselesi değil, genel hava meselesidir. Bir kadına güzelsin demek onu daha baştan güzel hale getirmektir. Revlon'un yaratıcısı Charles Revson , '' Ben krem satmıyorum, umut satıyorum.'' demişti.
... Yıl 1854. Revin, Ardennes taraflarında küçük bir kasaba. Adam mühendis,kız fırıncı. Adam, kızın kömür gözlerine hayran mı hayran ama hatunun fırıncılıktan başka tutkusu yok. Kızı kendine çekmek için çılgın bir fikir: Evde küçük bir fırın yapmak. O zaman ateşle çalışan makineler sadece sanayide kullanılıyor. Evde fırın imal etmek tabii pek kolay değil ama adam sabır ve azimle işin üstesinden geliyor. Fırıncı kız, ev işi fırına hayran, adama da. Mühendis işe devam ediyor. Küçük bir fabrika satın alıp icadının seri imalatına başlıyor. Theodore Faure ve Roselle Dinan evleniyorlar. Mutlu oluyorlar, bir sürü de... fırınları oluyor.
PUPA YAYINLARI
Çeviren : Ragıp Duran
Şubat 2014
292 Sayfa
Gercekten ilgi cekici bir kitapmis. Okunacaklar listesine ekliyorum. Tesekkurler. :)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim.
Sile nerden satın alıcaz bu kitabı? bi türlü bulamadım
YanıtlaSil