23 Aralık 2014 Salı

Okudum Bitti -154 : Devlet || Eflatun





                                 Herkese merhaba. Güz Okuma Şenliği kitaplarımı zamanında bitirebilmek için , yazılarını yazmayı erteledim. Şimdi peş peşe yazmaya devam ediyorum. Bir yandan Kış Şenlik kitaplarıma başladım , bir yandan tembelliğimin ürünü yorumları yetiştirmeye çalışıyorum. Bu sene bol kitaplı bir yıl oldu çok mutluyum.




                                Devlet , Eflatun 'un ideal devletin nasıl olması gerektiğini anlattığı , siyasetname denilebilecek bir kitabı. Sokrates 'in dahil olduğu karşılıklı konuşmalardan oluşması benim için hem okumayı , hem anlayabilmemi kolaylaştırdı. Elimdeki baskının Önsöz kısmı bir harikaydı. Hem esprili başlangıcı hem de detaylı bilgileri ile kitaba çok güzel bir hazırlık oldu. Eski kitapları okumayı daha bir farklı seviyorum. Birinci , ikinci , onuncu kitap diye on farklı bölümden oluşuyor. İyilik, doğruluk , yaşlılık ,adelet, bilgelik gibi birçok kavramı ve ideal devlet düzenine etkisini detaylıca inceleyen , dolu dolu bir kitaptı.





...Kephalos : '' Bir gün şair Sophokles'le idim. Biri geldi sordu ona : ' Aşkla aran nasıl? Hâlâ kadınlarla düşüp kalkıyor musun?' Sophokles ' Bırak canım sen de ' dedi. 'Bu işten kurtulduğuma bilsen ne kadar seviniyorum. Deli ve belâlı bir efendinin elinden kurtulmuş gibiyim.' 




... - Kötü bir kafanın yönetmesi de kötü olur, iyi kafanınki ise iyi.

    
     - Bir şey daha büyük olduysa, daha küçüğüne göre olmuştur. Büyük olacaksa da küçüğüne göre olacaktır.

      - Bir insan inandığı şeyden ya isteyerek, ya da istemeyerek uzaklaşabilir. İnsan inandığının yanlış olduğunu görürse , ondan isteği ile vazgeçer , yoksa istemeyerek.


        - Filozoflar bu devletlerde kral , ya da şimdi kral, önder dediklerimiz gerçekten filozof olmadıkça, böylece aynı insanda devlet gücü ile akıl gücü birleşmedikçe, kesin bir kanunla herkese yalnız kendi yapacağı iş verilmedikçe, sevgili Glaukon, bence bu devletlerin başı dertten kurtulamaz...



      - Bir adam güzel şeyleri sever, ama güzelliğin kendine inanmaz onu öğretmek istiyenin ardından gitmezse, gerçekten yaşıyor mu dersin bu adam?


      - Bellekten yoksun bir kafayı gerçekten bilim severler arasına koyamayız. Bizce filozofun sağlam bir belleği olmalı!


     - Kanunların kaygısı birtakım yurttaşlara ötekilerden üstün bir mutluluk sağlamak değil, yurttaşları ya inandırarak, ya zorlayarak birleştirmek, her birine toplum içinde görebileceği iş payını aldırmak, böylece bütün toplumu birden mutluluğa götürmektir.


   - Bir devlette zenginlik ve zenginler baş tacı olunca, doğruluğun ve doğru insanların şerefi azalır.


   - En büyük haydut kimdi? Rüyasında yaptıklarını uyanıkken de yapan adam, değil mi?

                                                                    *Sokrates




... Eğriliğin son kertesi , doğru olmadan doğru görünmektir.



... Bir eskici, kötü olursa, eskici olmadan eskici geçinirse, bu yurt için bir bela olmaz. Ama, kanunları ve toplumun koruyucuları olanlar, koruyucu olmadan koruyucu geçinirlerse, devlet çöktü demektir. Bütün toplumun kaderi onların keyfine kalır.




... - İki şey var ki, iş gören insanı işe yaramaz hale getirir. Bunlar üzerinde duralım.
    - Nedir bu iki şey?
    - Zenginlik, yoksulluk.
    - Ne demek istiyorsun? dedi.
    - Şunu demek istiyorum, dedim; çömlekçi zengin olunca, sanatı ile uğraşmak ister mi dersin?
    - İstemez elbet.
    - Tersine, çömlekçi yoksulluk yüzünden, işi için gerekli araçları bulamazsa , hem yapacağı iş kötü olur,hem de çıraklarını kötü birer çömlekçi olarak yetiştirir.
                                                       * Sokrates & Adeimantos








                                                         REMZİ KİTABEVİ

                                                      Çeviren : Sabahattin Eyüboğlu
                                                                   & M. Ali Cimcoz

                                                                     1962
                                                                 488 Sayfa

2 yorum:

  1. Merhaba
    Eflatunun Devlet kitabı okunması gereken bir kitap ama tek başına okundumu sanki çok doğruları söylüyormuş sanıyor insan. Eflatun burada ideal devleti kurgularken hafif ütopik bir sisteme de kaçıyor. Bunun yanında kendi yaşadığı toplum şehir devletçiklerinden öteye gidemediği için teşkilatlı büyük bir devlet nasıl olur kısmı yok. Onun yaşadığı dönemde bile demokrasi dedikleri sistem aristokratların kurduğu bir meclisti ama savunduğu açık demokrasi sistemi güzel teknoloji ilerledikçe uygulanabilir. Tabi siyasiler bu işe izin vermez. Bunun ardından devlet nedir ?, Ne için vardır ? Nasıl teşkilatlanır ? Nasıl var olur gibi soruların peşinden giderseniz sizi güzel ve geniş bir okuma maratonuna sokacaktır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bana da fazlasıyla ütopik geldi zaten. Güzel tavsiyeniz ve hoş yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil