22 Eylül 2014 Pazartesi

Okudum Bitti -120 : Kaygılarımızın Kışı || John Steinbeck






                                Okuma Şenliği tamamlandı . Yenisi için sabırsızlıkla bekliyorum. Son bitirdiğim kitap Tılsımlı Deri idi . Birikmiş kitapları peş peşe yayınlayıp , durum değerlendirmesi yapacağım. Kitapları okuyabilmek için geçen hafta bitirdiğim kitapların yorumlama işini es geçmiştim, şimdi rahat rahat yazıyorum. 



                             Kaygılarımızın Kışı , kolay okunan hoş bir kitaptı. Eski bir baskıdan okumak ayrı bir keyifti benim için.  


                             Eskiden ailesine ait olan bir dükkanda tezgahtarlık yapan Ethan 'ın  kaybetme psikolojisinden kaynaklanan kompleksleri , kazanma hırsı ,aç gözlülüğü oldukça etkileyici bir şekilde işlenmiş. Bu hırslarında çok sevdiği ve sevgisini her fırsatta gösterdiği karısına daha iyi bir hayat yaşatma isteği , çocuklarının talepleri , biraz da yaşlarından beklenmeyecek laf sokmaları etkili olur. İyi ama mutsuz bir adam olan Ethan 'ın içindeki kötüyle mücadelesini , vicdanıyla çatışmasını okumak güzeldi. 




... Tavana kadar yükselen raflardaki konserveler, insan midesi için hazırlanmış bir kitaplığı akla getiriyordu.



... '' ... Babamın ölümünden biraz önce söylediği bir sözü hatırlıyorum şimdi. Babam , alınganlığın, insanın kendisine karşı duyduğu güven ile ters orantılı olduğunu söylemişti. Meselâ ''Piç'' sözünün , ancak, babasından emin olmayan kimseleri gocundurduğunu ileri sürmüştü... ''




... Korku insanın içine yavaş yavaş yerleşir. Çürütür insanın yüreğini.



... ''... Korsanlığı organize hale getirdiler, siyaset diyorlar ona şimdi. ''



... İntikamların en gaddarı unutmaktır.



... Fezaya roketler atabiliyoruz ama kaygılarımızı , memnuniyetsizliğimizi ve öfkemizi ortadan kaldıramıyoruz.



... '' İnsan elinde olmayan şeyleri düşünür daima. Daha doğrusu insanın durmadan kafa patlatmasının sebebi yapayalnız bir yaratık olmasıdır. ''



... '' Bir kahvede ben içeyim. ''
    '' Koyu mu olsun ?''
    '' Evet, hem de umutsuzluğun gözleri kadar koyu olsun. ''



... '' Mary faldan hoşlanır. Bu konuda usta mısın ? ''
     '' Usta olmaya lüzum yok ki .Kadınları kendi haklarında söz ederken dinlersin, sonra bu öğrendiklerini yeniden kadınlara söylersin. Hepsinin ağzı açık kalır. Usta bir falcı olduğunu sanırlar.''









                                                                   AK KİTABEVİ
                                                               Çeviren : Bekir Sıtkı
                                                                       1963
                                                                   288 Sayfa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder