2 Haziran 2014 Pazartesi

Okudum Bitti -62 : Ara Dünya || Neil Gaiman & Michael Reaves



ithaki Yayınları




                                                Yine keyifli , harika bir Gaiman kitabını daha okumanın mutluluğunu yaşadım. Her defasında yok favorim bu diyorum. Bu defa da Mezarlık Kitabı mı bu mu derken , kararsız kaldım. Hepsi birbirinden harika kitaplar. Seviyorum seni Gaiman ... Neil Gaiman ve Michael Reaves ortak yapımı bu harika kitabı da favorilerime ekledim gitti, daha önce de dediğim gibi benim gibi tanışmak için geç kaldıysanız daha da ertelemeyin , okuyun :)



                                               Joey Harker yön bulma duygusu pek gelişmemiş , okulda, evde bile kaybolabilen 16 yaşında bir çocuktur. Bir gün oldukça ilginç sosyal bilgiler öğretmeni Bay Dimas 'ın ilginç bir sınavı esnasında garip bir kayboluş yaşar. Okuldan arkadaşlarıyla şehirde bilmedikleri bir yerde bırakılıp belirlenen yere gitmeleri beklenmektedir ama Joey her zamanki gibi kaybolur ama bu kayboluş çok farklıdır.  Şaşırtıcı gelişmelerle Ara Bölge'ye ulaşır. 



                                          Boyutlar , dünyalar arası gezebilen bir yürüyücü olduğunu öğrenir ve yapmaması gereken bu yürüyüş yüzünden artık kurtarması gereken dünya (lar ) vardır. Asıl zorluklar Ara Dünya 'dadır. Burada kendisi gibi yürüyücülerle bir takım zorlu derslere , eğitimlere katılır.  İkili ve Hex tüm dünyalara sahip olmak isteyen zorlu düşmanlardır ve bu savaşda bol mücadele ,ve sihir  ayrıca bilim de var . 
                             
                                         Fantastik öğelerle süslü , kolay okunan , hafif bir bilim kurgu kitabı istiyorsanız işte o kitap bu :) Özellikle Hue çok şekerdi.





... Artık yaşamıyordum. Nasıl olduysa, kendi hayatımdan kesip çıkarılmıştım. Gerçi hâlâ burada olduğuma göre , bu işe yaramamıştı anlaşılan. Öte yandan, görünüşe göre, burada bulunmaya hakkım olduğunu düşünen tek kişi de bendim. Artık nasıl oldu bilmiyorum ama gerçeklik değişmişti ve Bay ve  Bayan Harker 'ın en büyük çocukları bir erkek değil, kızdı. Adı da Joseph değil, Josephine 'di.



... Evim artık benim evim değildi. İçinde yaşayan kişiler de ailem değildi. Yağmur suyu ızgaraların üstünde uçan adamlar vardı peşimde. Tabii bir de kasıklarına zırh geçirmiş, ayna suratlı adamın teki.



... Salvador  Dali , Picasso ve Jackson Pollock 'un hep birlikte yaptığı üç boyutlu bir resmin içindeydik sanki. Tabii, Hieronymus Bosch ile Warner Bros 'un daha sevimli olan eski çizgi filmlerinden de hafif bir esinti vardı.



... Okul ödevleri artık bana çok basit geliyordu: Sanki derslerin en fazla ne kadar zor olabileceğini anlamış, kendi kapasitemin farkına varmıştım. Kendimi, artık bisiklet olmadığını anlayan ama hâlâ bisiklet yarışına katılan bir Porshe gibi hissediyordum.



... Okuduğum kitaplarda '' ölümden bile beter kader'' ifadesiyle ne zaman karşılaşsam hep merak ederdim. Demek istediğim , hep ölümün hayatın her zamanki akışını  sonlandırdığı için zaten yeterince kötü olduğunu düşünürdüm.
    Gelgelelim pişirilerek ve beni ben yapan her şeyden arındırılarak öldürülme ve sonra da sonsuza dek bir çeşit kozmik güç paketi olarak kullanılma fikri...
    İşte bu fikrin yanında ölüm güzel geliyordu. Gerçekten de öyle geliyordu.



... Herkes benden nefret etmek için sıraya giriyordu, sıranın en önündeyse ben vardım.








                                                                    İTHAKİ   YAYINLARI

                                                                           
                                                                     Çeviren : Emine Ayhan
                                                                       1. Baskı  Ekim 2012
  
                                                                               214 Sayfa

                                                           Satın Almak İçin :  Kitap Sihirbazı
  



     Okuduğum diğer Gaiman kitapları için tık tık. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder