12 Haziran 2014 Perşembe

Aylardan Aşk || Meral Kır || Konuşan Kitaplar ile Blog Turları || ALINTILAR & ÇEKİLİŞ








                                 Yine bizim için özel olan turlarımızdan biriyle daha sizlerleyiz. Misafirimiz : Meral Kır 'ın kaleme aldığı Aylardan Aşk kitabı... Konusuyla, kapağıyla, sevimli ötesi ayracıyla , rengarenk kitabımızı tanırken , hem bloglarımız aracılığıyla hem de facebook sayfamızdan kitabımızı imzalı olarak kazanabilirsiniz. 







Kitap ve Yazar Tanıtımı için Saklama Kabı 'na , 

Ön Okuma için Tuğçe'nin Kitaplığı 'na uğramayı ihmal etmeyin :)



Sıra geldi alıntılara ...






... Dibe vurmanın nasıl bir şey olduğunu bilecek kadar çok dibe vurmuştu Yağız. Anne ve babasıyla beraber kız kardeşini kaybettiği zamanı düşündü. Birini bu kadar sevmek, sonra da kaybetmek hiç adil değildi.





... Bir aradayken birbirlerine sadece acılarını , çaresizliklerini ve korkularını hatırlatıyorlardı. Ve kimse elini taşın altına koymuyordu. Bu öyle bir taş ki ya cehennem ateşiyle yanacak ya da cennetten bir köşe vaat edecekti.





... Bu adam Tanem 'e aldığı ilaçlardan çok daha iyi geliyordu. 
   Birbirlerine çok yakındılar. Bu yakınlığın üzerine bir de ellerinin kenetlenmiş olması Yağız 'ın kabulleneceğinden fazlasıydı. Bu kız ne kokuyordu? Hangi ilaç gül kokar ki?




... Duygusuz ! Hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. İçindeki aşkla bu duygusuz adama karşı nasıl mücadele edecekti ? İşinin zor olacağı belliydi. Belki de boşuna çaba. Belki de aşk sadece vazgeçmeyi bilmekti.



... Farkında olmadan Yağız 'ın gözleri kızın üzerinde takılı kaldığında çok geçmeden Tanem o bakışları hissediyormuş gibi başını kaldırmadan yeşil gözleriyle ona karşılık veriyordu. Cennet yeşiliyle okyanus mavisi gözlerin buluşması bazen bir saniye, bazen bir  dakika sürerken çoğunda araya birinin girmesiyle son buluyordu, ta ki bir sonrakine kadar !




... Ne olduğunu anlamayan Yağız 'ın nefesi kesildi. Sanki seçtiği yıldızdan beklediği meleği kucağına düşmüştü.




... Yanağına dokunduğu Tanem 'in sıcak ve yumuşak teninden elini çekemiyordu. Ama bu, ateşe dokunmak gibiydi. Peki , yanmaya gönüllü müydü ?



... Aşk kendini uçurumdan aşağıya bırakmak olmasaydı sevgiliye yar denmezdi zaten.



... '' Aklını başından alan omletin kokusu olduğunu , itiraf et. ''
Yağız havayı kokladı. '' Bir erkeği hayata bağlayan üç koku ; bir kadın kokusu , iki para kokusu ve üç yenilebilecek herhangi bir şeyin kokusu ki ben şu anda her üçüne de sahibim. ''





... Bazen asla vazgeçmem deseniz de öyle bir an gelir ki vazgeçmek tek kurtuluşunuz olur o aşktan. O aşkın yalanlarından.



... Birini sevmek , insanı hayata bağlayan en önemli unsurmuş buna emin olmuştu. Eğer kalbin başkası için atmıyorsa bir işe yaramıyor demekti. 




Çekilişimize katılmak için rafflecoper kutucuğunu doldurmanız yeterli :) Bol şans. 

Herkese hayırlı kandiller.






a Rafflecopter giveaway

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder