4 Nisan 2014 Cuma

Okudum Bitti - 37: Çarkıfelek || Kate Atkinson



yky




                                            Bu kitabı ilk online D&R alışverişimde almıştım ve yazısının küçüklüğünden okumayı hep erteledim. Okuma Şenliği için adında çiçek ya da çiçek ismi geçen bir kitap lazımdı. Tam ümidi kesmişken , yazın yol üzerinde görüp hayran kaldığım Çarkıfelek çiçeği geldi aklıma , sevgili Pınar 'da olur deyince aldım listeme. Arka kapakları genelde kitapları bitirdikten sonra okuyorum epeydir ama Stephen King 'in adını görünce ne demiş diye baktım.

 ''  Yalnızca bu yıl okuduğum en iyi roman değil , aynı zamanda son on yılın en iyi polisiyesi '' demiş. 

Bu da küçük puntoyu önemsiz kılacak bir unsur oldu. Benim için on yılın en iyi polisiyesi olmasa da umduğumdan güzeldi. Bol karakterli , bol karmaşalı , çok uluslu bir polisiye.

                                    Edinburgh 'da festival kalabalığı  vardır ve trafiğin yoğun olduğu bir gün eli sopalı bir sürücü , çarptığı diğer sürücüye saldırır , olay yerinden tesadüfen geçen polisiye yazarı Martin çantasını saldırgana fırlatarak olaya müdahil olur. Olayın tanıklarının arasında oyuncu olan sevgilisi ile şehre gelen eski dedektif Jackson Brodie  de vardır. Bu olay sonucu yazarımız ,dedektifimiz , polis Louise, seksi kıyafetlerle evlere temizliğe giden bir şirketin Doğu Avrupalı çalışanları ve milyarder sahibi ve özellikle eşinin yolları kesişir. Cinayetler , saldırılar hız kesmeden eder , sonu çok tahmin edilemez bir kitap değil ama keyifle okudum. 





... Neden yazar olduğu sorulduğunda , ki sık sık sorulurdu, Martin genellikle, vaktinin çoğunu kendi hayal dünyasında geçirdiğini, bundan para kazanmanın iyi bir fikir olduğunu düşündüğünü söylerdi.



... Hiç bir vukuatın olmadığı bir gün daha diye düşündü. Bu da iyi bir şey diye kendine hatırlattı ; şu Çin bedduası nasıldı ? İlginç zamanlar göresin. Yine de birazcık ilginçlik istemek çok da kötü olmasa gerekti.



... Sevginin insanı güçlendirdiği söylenirdi ama Louise'e göre sevgi insanı zayıf kılıyordu.İnsanın kalbine bıçak gibi saplanıyor ve kalbi  parça parça etmeden de söküp almak mümkün olmuyordu.



... '' Çok okur musun?'' diyerek muhabbeti kendi hayatından uzaklaştırmaya çalıştı Martin.

    '' Buna zamanım yok '', diye güldü Clare. Martin, insanların okumaya zaman bulamadığı bir dünya tahayyül edemiyordu.




...'' Panzehir,'' dedi Melanie, '' sanat, hayat için bir panzehirdir.''





                                                     
                                                             MERiDYEN

                                                YAPI KREDİ YAYINLARI

                                                    1. BASKI MAYIS 2010

                                               ÇEVİREN : MURAT KARLITAĞ

                                                             511 SAYFA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder