3 Ekim 2013 Perşembe

Konuşan Kitaplar ile Blog Turları | Suat Derviş Kitapları




                                           Suat Derviş hakkında bilgi edindikten sonra ( bakınız burada ) sıra geldi , yazarımızın kitaplarına göz atmaya...



 


KİTAP HALİNDE BASILAN ROMANLARI:

                                    

1)      Eski Harflerle:

·         Kara Kitap (1920)
·         Hiçbiri (1921) Yeni Şark gazetesinde tefrika edilmiştir.
·         Ne Bir Ses Ne Bir Nefes (1923)
·         Buhran Gecesi (1924) 1923’te Süs dergisinde tefrika edilir.
·         Fatma’nın Günahı (1924)
·         Gönül Gibi (1928)
·         Hicran Geceleri (Milli Kütüphane’de böyle bir eser görünmekte eski harflerle ve bu esere hiçbir yerde yer verilmemiş. Görmek lazım.)




2)      Latin Harfleriyle:

·         Emine (1931) Fransızcaya çevrilir.
·         Hiç (1939)
·         Çılgın Gibi (1945)
·         Ankara Mahpusu  / Zeynep İçin adıyla (1953’te ablasının yanında, yurtdışındayken yazar Le Prisonnier Ankara adıyla. 18 dile çevrilir. 1968 yılında da Türkiye’de yayımlanır.)
·          Fosforlu Cevriye (1968) Gülriz Sururi için filme dönüştürür.
·         Aksaray’dan Bir Perihan (1997) 17 Aralık 1962 – 22 Şubat 1963 yılında Gece Postası’nda yayımlanır



3)       Tefrika Halinde Yayımlanan Romanları:


·         Onları Ben Öldürdüm (Son Posta Gazetesi 25 Mayıs 1933 – 10 Temmuz 1933)
·         Bir Harem Ağasının Hatıraları (Son Posta Gazetesi 21 Eylül 1933 – 3 İkincikanun 1934) “Sultanın Karıları” ismiyle Ullstein Tempo gazetesinde 1931-32 yıllarında tefrika edilir. Abdülhamit devrine ait tarihi roman. Fransızca hariç bütün Avrupa dillerine çevrilir. İskandinavya ve Balkan ülkelerinde de yayınlanır.
·         Dirilen Mumya (Suat Suzan adıyla Son Posta gazetesi 4 Ocak 1934 – 9 Nisan 1934)
·         Bu Başı Ne Yapalım? (Suat Suzan adıyla Son Posta Gazetesi 31 Mayıs 1934 – 16 Eylül 1934)
·         Onu Bekliyorum (Cumhuriyet Gazetesi 21 Nisan 1935 -  16 Mayıs 1935)
·         Kadıköy’de Muhakkak Bir Define Var (Hatice Hatip adıyla Son Posta 27 Temmuz 1935 – 10 Ekim 1935)
·         Bu Roman Olan Şeylerin Romanıdır (Tan Gazetesi 12 Mart 1937-10 Mayıs 1937)
·         Baba Oğul (Son Posta Gazetesi 25 Haziran 1938-30 Temmuz 1938)
·         İstanbul’un Bir Gecesi (Haber 23 Mart 1939-13 Haziran 1939)
·         Sınır (Son Telgraf Gazetesi 14 Ağustos 1943-2 Ocak 1944) Necatigil’e mektubunda bu romanın haklarını Remzi Kitabevi’nin aldığını, ama yayımlanmadığını söylemiş.
·         Büyük Ateş (Son Posta Gazetesi Kasım 1949-20 Ocak 1950; başka bir yerde 1947-48 demişler.)
·         Aşk Romanları (Rusça olarak yayımladığı bir romanmış, kendisi demiş, Fosforlu Cevriye’nin ardından yayımlanmış. Yeditepe dergisinde yayımlanan mektubunda söz etmiş.)
·         Kadın Aşksız Yaşayamaz (worde geçiriliyor.)
·         Yaprak Kımıldamasın (Hürses 1950.)
·         Şoför Mustafa(Gece Postası 1964-65.)
·         Biz Üç Kız Kardeşiz (Son Telgraf 1944-45)
·         Kendine Tapan Kadın (Son Telgraf 1944-45)
·         Yeniden Yaşayabilseydik(1950-51)
·         İki Aşk İki Kadın (Son Telgraf 1945-46)
·         Kanlı Pazar (Ölmeden üç sene evvel yazmaya başlamış, Zeynep oral’a demiş; İstanbul olaylarını anlatmış.)
·         Fars (Yukarıdaki ile aynı durum, kalp ve beyin ameliyatları üzerine)
·         11’lerin Romanı (durum aynı)



SİYASİ TEFRİKALARI:

·         Mezara Kadar (Son Telgraf 18 Mayıs-5 Haziran 1964) Mussolini’nin şahsiyeti, politik hayatı
·         Neden Sovyetler Birliği Hayranıyım? (1944 yılında Arkadaş Matbaası tarafından) Aslında daha çok Rusya ve Türkiye’nin evlenme boşanma, okuma oranı vs. gibi olguların karşılaştırılmasının yer aldığı eser.)



HİKAYELERİ:


    Kitap Halinde:

·         Ahmet Ferdi(1923) Ahmet Ferdi, Deli ve Bir Kış Gecesi adında üç uzun hikayesinin yanı sıra Bir Yaz Gecesi, İtiyad, Hortlak, Bir Resmin Karşısında, Başucunda, Leyla, İlk Vicdan Azabı, Nesrin, Bir Talak, Fatma.

·         Behire’nin Talipleri(1923):  Behire’nin Talipleri, Doğruluk Yüzünden, Saniha Sayfiyede, İstanbul Hanımları Niçin Dedikoduya Sebep Olurlar?, Saf Bir Delikanlının Hikayesi.

·          Beni mi? (1924): Beni mi? ve Yeşil Elbise adlı uzun hikayelerinin yanında Başkalarının Saadeti, Gönül Bu, O mu?, Yuva, Ve Cevap Vermediler, Akşam Karanlığında, Bir Sarhoşun Vasiyetnamesi  , Avdet   (Erkek Aşkı dışında Zehra Toska’nın hazırladığı Hepimiz Birbirimizin Örneğiyiz adlı kitaptaki hikayeler. Erkek Aşkı – 1924 Senesinde Çıkmış En Güzel Hikayeler adlı kitaptan alınmıştır.)




   
( Ayrıca çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanmış bir sürü hikayesi mevcuttur. )









RESİMLİ HİKÂYE
·         O mu, Değil mi? (15 Kanunisani 1930)
·         Kırk Sene Sonra (1 Şubat 1930)
·         Ölememek (30 Temmuz 1930)


 


ÇEVİRİLERİ:

ü  Ateş, Henri Barbusse


ü  Kütüphanedeki Ceset (Agatha Christie)
ü  Kibar Aşifteler (Pitigrilli)
ü  Bir Çapkının Hayatı (Pitigrilli)
ü  Bir Kadının Sonbaharı (Marcel Prevost)
ü  Metresi ve Ben (Marcel Prevost)


ü  Cecil Karolina (Cecil Saint-Laurent)
ü  Karolin (Cecil Saint-Laurent)
ü  İnsanın Kaderi (Mihail Solohov)
ü  Yaşam Bu mu? (Mihail Solohov)
ü  İhanet Köprüsü (Hermann Sudermann)
ü  İhanet Köprüsü, Kedi İzi (Hermann Sudermann)
ü  Dehşet (Edgar Wallace)
ü  Esrarengiz Ev (Edgar Wallace)
ü  Yeşil Hayalet (Edgar Wallace)
ü  Ölüm Çiçekleri (Edgar Wallace)

ANTOLOJİ:
ü  Alman Edebiyat Antolojisi (3 cilt)

PİYES/SKEÇ:
ü  Çocuklar için Dev Masalları




                              




                                         Yazarımızın 16 yaşında yazdığı ilk eseri Kara Kitap ; psikolojik bir romandır. 1920 /30  yılları arasında yazdığı romanlarında , (“Ne Bir Ses, Ne Bir Nefes”, “Hiçbiri” , “Behire’nin Talipleri”, “Fatma’nın Günahı”, ” Ben mi”, “Buhran Gecesi”, “Gönül Gibi” ve
”Emine” ) İstanbul’un üst düzey yaşamından kesitler sunmuş, buradaki ilişkileri anlatmış, kadının toplumsal konumunu, cinsiyete bağlı eşitlik ve özgürlük sistemini irdelemiştir.

                               “Aksaray’dan Bir Perihan” bugün hala Türk romanında toplumsal eleştiri türünün en güzel yapıtı olarak kabul görür. Burada anlatılan 1850/1950 arası yüz yıllık dönemde Türkiye’nin değişen toplumsal yapısıdır.

                                     Kitabımız ”Fosforlu Cevriye” ise , yazarın en bilinen ve en sevilen romanıdır.

                                   Ve İthaki Yayınları 'nın bir sonraki Suat Derviş sürprizi ise ; Ankara Mahpusu. Bu güzel kitaba şöyle bir göz atalım ;

                            Şehir, sokaklarda sürünenler, köprü altında yatanlar, arsalarda, oyuklarda, kovuklarda tüneyenler... binlerce biçare, binlerce sefille doluydu. Bu tıklım tıklım şehrin tek insanları, yalnız insanları nereye giderler, onu kimse bilmezdi....

                               Suat Derviş'in  1957 yılında Fransa'da yayımlanan ilk Türk romanı olma özelliği taşıyan ve Türkiye'de ''Zeynep İçin'' adıyla yayımlanan romanı Ankara Mahpusu  ismiyle  Türkiye 'de ilk kez 1968 yılında yayımlanır. 18 dile çevrilen bu eserinde Suat Derviş , bir aşk için hürriyetinden vazgeçen Vasfi üzerinden , umudun, özgürlüğün öyküsünü kaleme alır.

                                     
                                    Böyle büyük bir yazarı yeniden okuruyla buluşturan İthaki Yayınları'na  kendi adıma çok teşekkür ederim.



                                 Yukarıda yazdığım ve hatta yazmadığım onca eserinden sizlerin okudukları , okumak istedikleri var mı?





                        Turumuza geri dönecek olursak ;

Fosforlu Cevriye 'nın ön okuması için buraya ,

Yorum için oraya ,

Alıntılar için şuraya  ışınlanabilirsiniz.

 
 
Çekilişimize katılmak için aşağıdaki rafflecopter formunu doldurabilirsiniz ya da buradan ilgili bloğumuza uğrayabilirsiniz.
 
 
 
 
 
 
 
 
 


                                   Katkılarından dolayı İTHAKİ YAYINLARI 'na teşekkürler.
 
 
 
 
a Rafflecopter giveaway

2 yorum:

  1. Ne kadar verimli bir yazarmış, sayısız kitap, roman, çeviri....ben sadece Fosforlu Cevriye'yi biliyorum onu da filmini izlemiştim yıllar önce...
    teşekkürler
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha burada paylaştıklarım harici , bir sürü gazetelerde yayınlanmış eseri var , ben de şaşırdım. Benim de okuduğum tek eser Fosforlu ama buldukça okumaya çalışacağım. Ben teşekkür ederim. Sevgiler

      Sil