#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti- 18: Direniş || Ernesto Sabato

18 Şubat 2018 Pazar

Okudum Bitti- 18: Direniş || Ernesto Sabato





          Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı yine ilk defa okunan yazar kategorisinde. Ernesto Sabato, Latin Amerika edebiyatının son büyük klasik yazarlarından biri olarak nitelendiriliyormuş. En kısa zamanda Tünel kitabını da okumak istiyorum.

    2011 yılında 100 yaşında ölen yazarın kaleme aldığı son kitap Direniş. Geç de olsa sondan başlamış oldum.

       İnsanlığa, insan olmanın gerekliliklerine dair unutulan değer yargılarını hatırlatan Sabato, bir yandan da modernleşmenin insanlığın asıl sorunu olduğunu vurguluyor. Öyle yerinde saptamalar yapmış ki katılmamak elde değil. Özetle hepimizi yozlaşmaya, yitirilen değer yargılarına karşı 'Direniş'e davet ediyor.





''Hayat doğası gereği açıktır, ama kendi çevresinde duvarlar yükseltenlere bir zindandan daha karanlık gelir...''


'' En yalnız ve kapalı insan, bu ciddi yoksunluğa bu kadar uzun süre dayanabildiği için sevme kabiliyeti en fazla kişi olabilir. Öksüzlükten en çok çekenlerin sevdikleri kişiye en fazla özen gösterenler olmalarının nedeni çoğunlukla budur...''


''Bir çölün kumlarını yalayan kasırga gibi üzerlerinden geçen büyük şehir yaşamı ve televizyon izleme alışkanlığı arasında kısılan insan her şeyi kabullenir, kendini sorumlu hissetmez, özgürlük tehlikeye düşer. Durum Jünger'in dediği kadar ciddidir: 'Kurtlar kitleye musallat olursa sürünün av olduğu talihsiz bir gün gelecektir.' ''


''İnsanlar dünyada var olduklarından beri üstün bir Varlık'a inanırlar. Tanrıları olmayan kültür yoktur. Ateizm modern zamanlara ait bir yeniliktir.'' 



'' Kaybolmuş başka bir değer de utanç. Artık insanların hiç utanmadıklarını fark ettiniz mi? En berbat ahlaksızlıklarla suçlanan birini, sanki hiçbir şey yapmamış gibi yüzünde geniş bir gülümsemeyle iyi insanların arasına karışmış görebilirsiniz. Eskiden olsa ailesi onu kimseyle görüştürmezdi, ama şimdi her şey kaldığı yerden devam ediyor ve hatta onu televizyon programlarına davet ederek bir beyefendiymiş gibi davranıyorlar. '' 



''John Donne, kimse hapishaneden darağacına giden yolda uyumaz demiştir, ama hepimiz beşikten mezara giden yolda uyuyoruz ya da tam anlamıyla uyanık değiliz.''


''Dünyanın ağaçlarını kestiğimiz halde sevginin hâlâ  var olması ve ırmakların akmaya devam etmesi mucizevi.''


''Yaşamak istediğimiz şeyle yaşamın çoğunu ele geçiren gündelik koşturmacalar arasında yüreklerimizde bir çatlak oluşur ve bir sürgünün toprağından koparılışı gibi insanı mutluluktan ayırır.''


''Acilen farklı bir eğitim sistemine geçmeliyiz: İçinde yaşadığımız dünyaya özen göstermemiz gerektiğini, suya, havaya, ağaçlara, kuşlara, tüm canlı varlıklara ihtiyacımız olduğunu ve bu muhteşem evrene verdiğimiz her zararın geleceğin yaşamına da zarar vereceğini ve hatta onu mahvedebileceğini çocuklara öğretmeliyiz. Çocuklara asla akıllarında tutamayacakları bir sürü bilgiyi zerk etmek yerine türlerin savaşımı, acilen denizlere ve okyanuslara özen göstermemiz gerektiği hakkında bir eğitim olsa neler olurdu! ''


''Keyif almanın ne anlama geldiğini yeniden öğrenmeliyiz. Yönümüzü öyle kaybettik ki keyif almanın alışverişe gitmek olduğunu sanıyoruz. Oysa gerçek zenginlik bir insanla karşılaşmak, yaratılış karşısında bir an sessiz kalmak, bir sanat eserinin ya da iyi yapılmış bir işin tadını çıkartmaktır...''


''Maskelerin ardında ne çok gözyaşı vardır! İnsan güçlüymüş havalarına gireceğine karşısındakiyle olduğu haliyle, ihtiyaç içinde biri olarak ilişkiye girerse çok daha fazla şey kazanır, yüce iyiliğe çok daha fazla yaklaşır. Aslında susuzluktan öldüğümüz halde kendi kendimize yetermiş gibi görünmekten vazgeçseydik ve yaşamaya devam etmek için bir başkasına duyduğumuz büyük ihtiyacı kabullenmeye cesaret etseydik ne çok kötülük bertaraf edilebilirdi!''


''İnsan bu hızda insanca kalamaz. Bir robot gibi yaşarsa yok olacaktır. Huzur, biraz yavaşlık, bitkilerin hayatında mevsimlerin varlığı ya da bir çocuğun doğumu kadar önemlidir.'' 


''Tadını çıkartabileceğimiz küçük özgürlük anlarının lütfunu kaybetmemize izin vermeyelim: Sevdiklerimizle paylaştığımız bir sofra, ağaçlar arasında yapılan yürüyüş, bir kucaklaşmaya duyulan şükran.''



DELİDOLU KİTAP

Çeviren: Pınar Savaş
1. Baskı Ocak 2018
140 Sayfa





2 yorum:

  1. Tünel'i çok beğenmiştim.
    Mırk mankenini de kocaman öperim:)) Tüm patililerini de öperim:))

    YanıtlaSil
  2. Sen de beğendiysen kesin şahanedir. Biz de öperiz tatlım.

    YanıtlaSil