#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti- 19: Bizim Büyük Çaresizliğimiz || Barış Bıçakçı

10 Şubat 2017 Cuma

Okudum Bitti- 19: Bizim Büyük Çaresizliğimiz || Barış Bıçakçı




         Kitap seven herkese yeniden merhaba. Günün yeni kitabı severek okuduğum, hatta hayran kaldığım Bizim Büyük Çaresizliğimiz. Barış Bıçakçı 'nın okuduğum ikinci kitabı. Son kitabı Seyrek Yağmur 'u okumuştum ilk olarak. Onu da sevdim diyebilirim ama bu kitap şahaneydi. 

Seyrek Yağmur hakkındaki yazım için tık tık. 

    Bizim Büyük Çaresizliğimiz 'in filminin de çok güzel olduğuna, mutlaka izlemem gerektiğine dair tavsiyeler de almıştım. Önce kitabı okumam lazımdı elbette , okudum. Sonra da filmi izledim. Harika olmuş filmi de çok sevdim. Okuduğum kitaplarda kendime dair bir şeyler bulduğumda daha da anlamlı, zevkli geliyor. Bu kitap da öyleydi. 

     Bir yerlerde iki orta yaşlı denecek adamın, kendilerine emanet edilen genç bir kıza olan aşkını anlattığını okumuştum kitabın. Önyargı oluşmuştu, sevmem bile demiştim ama bir defa daha utandırdı beni önyargılarım. 

           Ender, Çetin ve Nihal. Aynı evde yaşayan, aynı kıza aşık olmuş iki eski arkadaş ve arkadaşlarının kardeşi Nihal. Garip bir aşk ikisininki de. Nasılını sorgulamak gereksiz aşkın. Ben zaten aşkın kendisini daha çok severim. O yüzden yadırgamadım, sorgulamadım. Aşk kendi içinde yaşanırken de güzel. 

          Ben Ender 'i çok sevdim. İstedi diye tuttu kıza şiir bile yazdı. Size hiç şiir yazıldı mı? Duygusal, romantik bünyeme zarar böylesi. :) Çetin de ilginç ama. İkisinin dünyasına dahil olan, sevilen şanslı Nihal. Beraber yemek yapıyorlar, maç izliyorlar, bol bol yiyorlar, çay içiyorlar. Hatta Nihal peynirle reçeli beraber yiyor. Bana birini hatırlattı. Ben de zeytin ezmesi severim mesela, peksimetle yediğim de oldu. :) 

           Kısaca tuhaf bir aşkın hikayesini okuyacağımı düşünerek başladığım bu kitap çok daha ötesiydi. Aşktan öte, eskimeyen dostluğun hikayesiydi. Hepimizin bir Ender 'i, bir Çetin 'i olsun. Geçmişimizden bazen kahkaha ile bazen iç burkulmasıyla bahsedeceğimiz. Benim var, uzakta da olsa yanımda. Aynı adama aşık olmadık hiç, çok şükür. :) 

              Barış Bıçakçı okumaya devam edeceğim, şimdilik hangi kitapla edeceğime karar veremedim ama kesin okuyacağım. Siz de okumadıysanız okuyun mutlaka.





... Neden bir de rüya görürüz ? Her şey olup bittikten sonra neden bir rüya görürüz? Karmaşanın, keşmekeşin, hayatın yorucu zenginliğinin içinde eksik kalan nedir ki, uykunun kuytusunda ille de tamamlanması gerekir? 



... Sana bütün soruların için tek bir yanıt vermeye kalkışmak, ''Söyledim ya!'' diye kestirip atmak ne kaba ve aptalca bir davranış olurdu. Tekrarın ve hayatın güzelliğini reddetmek olurdu. Hayat tekrardan ibarettir çünkü. Hayatın gücü tekrarın gücüdür. Günlerin, ayların, mevsimlerin gücü. Tabii bir de şiirin.



... Biz bu dünyanın en çok ihtiyarlarını sevdik değil mi Çetin? İhtiyarlara yaraşır bir vefa duygusunun peşinden koştuk.



... Aslına bakarsan Çetin, Nihal, biz ona ona âşık olduğumuzda varlık kazandı, fiziksel özellikleri belirginleşti, daha bir güzelleşti, çekicileşti; hatırlanır oldu. Önce aşk vardır. Hatırlamak da, acı çekmek de, sevgilimize vereceğimiz çiçeğin fotosentezi de ondan sonra başlar.



... Benden okumak için kitap önermemi isteyenlerin kalbimi de istediklerini sanıyordum, hâlâ öyle !



... Basit şeyler isteyince, basit şeylerden zevk almaya başlayınca, anlıyorum ki âşık olmuşum.


... Birine âşık olunca, ömrün boyunca onu aramışsın da sonunda bulmuşsun gibi, geçmişini tekrar kurgularsın.


... Âşık  olmak böyle bir şey miydi? Dinlediğin hikâyelerin kahramanlarıyla özdeşleşmek miydi?



...Seninle konuşmanın özel grameri : Hemen hemen her cümle ''hatırlıyor musun'' sorusuyla biter, ortak geçmişimizin g'si büyük yazılır, eylemlerimizin kipi daima güzel geçmiş zamandır ve Çetin ile Ender 'i birbirine bağlayan bağlaçlar saymakla bitmez.



... Uzağımızdaki her şey biraz olağanüstüdür, olduğundan biraz daha fazladır. Yaz bunları bir yere Çetin, boşa gitmesin!






            
           Kitaptan önce filmde kimlerin oynadığına bakmıştım, okurken İlker Aksum gözümün önünden gitmedi. :) 




İLETİŞİM YAYINLARI

15. Baskı 2016
168 Sayfa




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder