31 Ocak 2015 Cumartesi

Okudum Bitti -14 : İnsan Sürümü : 0.4 || Mike Lancaster





                                    Okuma Şenliği Altın Kitaplar kategorisi için yine şenlikten kazandığım , hem de adıma imzalı olan İnsan Sürümü : 0.4 'ü seçtim , hemencecik bitti , severek okudum. Hem bu güzel duyguyu yaşattığı için , hem de severek katıldığım şenliğimize ev sahipliği yaptığı için , buradan da çok ama çok teşekkür ederim Pınarcığım. Şenliğe henüz katılmadıysanız ya da ne olduğunu bilmiyorsanız , detaylı bilgi almak için Pınar'ın bloguna uğrayabilirsiniz. Tık tık. 



                                    Kitabımızda olaylar küçük bir İngiliz kasabasında geçiyor. Her yıl düzenlenen yetenek yarışmasında Danny , kazanmak için dört gönüllüyü hipnotize etmek ister. Kyle , yakın bir arkadaşının sevgilisi olan Lily ve iki yetişkinin  dahil olduğu dört gönüllüyü hipnotize etmeyi başarır da. Uyandıklarında büyük bir şok yaşarlar. Önce şaka olduğunu düşünseler de bu oldukça ilginç durumun kısa sürede farkına varırlar.



                                      Kitabın en ilginç yanı ise Kyle ve arkadaşlarının yaşadıklarının bulunan bir kaset sayesinde , bir inceleme gibi ele alınıp kitaplaştırılmış olması. İçinde farklı alıntılar , ilginç anekdotlar falan var. Kitap okumadan arka kapak okumadığım için gözümden kaçmış. Arka kapakta da çok sevdiğim Edgar Allan Poe 'dan da bir alıntı var. 

              '' Yoksa rüya içinde bir rüya mı hep gördüğümüz ?'' 



                                   Kısacık ,bir oturuşta bitecek , hoş bir kitaptı. Severek okudum , bitirdim :)








... Bütün ümidim, birilerinin bunları dinleyip her şeyin değiştiğini fark etmesi.
      Her şeyin sonsuza dek değiştiğini.
      İçinde yaşadığımız dünyanın artık eskisi gibi olmadığını. Eskiden nasıl olduğunu - nasıl olması gerektiğini- hatırlayabilen çok azımız kaldığını.




... Immanuel Kant, insanların şakalara gülmesini, '' Gülmek, gerginlik yaratan bir beklentinin boşa çıkmasının sonucudur,'' diye açıklamış. Onunla aynı fikirde olmayan Quirtell ise şöyle diyor: '' Gülmek, bir ırkın büyümeyi reddetmesinin sonucudur.''




... Kötü şeyler olunca -ki hep olur- insan geçmişi özlemle hatırlar ya.
     Bizim hikâyemizde ise, kötü şeyler hemen köşe başındaydı. Yetenek yarışması her şeyi değiştirecekti.
     Hem de sonsuza dek.








                     
                                                                                            ALTIN KİTAPLAR

                                                                                         Çeviren: Berna Gülpınar
                                                                                           1. Basım Nisan 2013
                                                                                                  222 Sayfa


      




Kitap Alışverişi : İlknokta.com






                              İlknokta internet sitesinde Kış Kitap günleri devam ediyor. Bakmak isterseniz tık tık . Bu şekerleri alalı biraz oldu , geldiği gün instagram hesabımda paylaşmıştım. Oradan takip etmek isterseniz kullanıcı adım : mehtapvekitap.






                      

                         Epeydir almak istediğim kitaplar ve indirimde gözüme çarpanlardan bir sepet oluşturdum. Küçük Prens 'i ben de küçük bir prenses olduğum zamanlarda farklı yayıncılardan birinden okumuştum. Üzerinden çok zaman geçti , tekrar okuyayım dedim. İthaki Yayınları 'nı tercih ettim bu defa. Babil Kitaplığı serisini de tamamlamaya çalışıyorum. Günlük Ritüeller 'i annem bir kitap ekinde görüp not almış , Odamda Yolculuk , Sevgili Okuyan 'ın paylaşımları sayesinde alınacakalr listemde öne çekilenlerden oldu. Yazısını okumak isterseniz tık tık. İşte böyle. Çok hızlı olmasa da sorunsuz geldi kitaplarım , bir eksikle de olsa...


                          
                        Herkese bol kitaplı günler. 

30 Ocak 2015 Cuma

Okudum Bitti-13 : Koku || Patrick Süskind






                                   Herkese tekrar merhaba. Biriken kitapların yazılarını yazmaya devam edeyim , kaldığım yerden. Koku 'yu çok yakında okumayı planlamıyordum ama sevgili Kontes ile beraber başlayayım diye konuştuk , böylece okudum , bitti. Filmi daha önce izlemiştim , keşke izlemeseydim. Kitap boyunca Ben Whishaw gözümün önünden gitmek bilmedi. Normalde kitapları okumadan filmlerini izlemem ama arada dayanamadığım oluyor. 



                                  Kahramanımız Jean Baptiste Grenouille, binlerce kokunun birbirine karıştığı bir sokakta , balıkçı tezgahının arkasında dünyaya gelir , ondan kurtulmak isteyen annesi idama mahkum edilir. Babası belli olmayan , annesi ölen bebek , bir Papaz tarafından ücretli süt anneye verilir ama hem çok iştahlı hem tuhaf olduğu için istenmez. Küçüklüğünden beri hep dışlanan , yalnızlığa mahkum edilen Jean Babtiste 'in kendi kokusu olmamasına rağmen , benzersiz bir koku alma yeteneği vardır. Yaşadıklarının da etkisiyle bu özelliğini insanlardan intikam almak için kullanmaya başlar. Böylece doğumuyla ölüme sebebiyet veren kahramanımız , ölüme dolaylı yoldan değil birinci elden sebep olmaya başlar. 




                                    18. yy Fransa 'sının tüm kasvetini , kokuların tüm çekiciliğini hissettiren , yaşadıkları yüzünden bir seri katile sempati duymanıza olmasa da acımanıza sebep olacak ,  etkileyici bir kitaptı. Ah keşke filmi önceden izlemeseydim.






... Paris her yıl on binin üstünde bulunmuş çocuk, piç, yetim üretiyordu. Nice yetimin yeri doldurulabiliyordu böylece.




... Yaşamaya sırf inat, sırf kötülük olsun diye karar vermişti.




... Dünyaya dışkısından başka bir şey verdiği yoktu; ne bir gülümseme, ne bir bağırış, ne bir göz ışıldaması, ne de kendi kokusunu koklatıyordu.




...Ömründe bir kere öbür insanlar gibi olup içindekini dışa vurmak istiyordu:Nasıl onlar sevgilerini,aptalca hayranlıklarını dışa vuruyorlarsa o da nefretini dışa vurmak istiyordu şimdi.Bir kere,sadece bir kere kendi gerçek benliğiyle anlaşılıp başka bir insandan kendi tek gerçek duygusuna,nefretine bir yanıt almak istiyordu



... Bir insanın kokusunu çalma tekniklerini artık avucunun içi gibi öğrendiği anlamıştı, kendi kendine bir daha kanıtlaması gerekmezdi. Zaten genel olarak insanın kokusu da umurunda değildi. İnsan kokusunu, yerine maddeler kullanarak da yeterince taklit edebiliyordu. Onun istediği, belirli insanların kokusuydu ; o çok seyren olan, aşk uyandıran insanların kokusu. Böyleleriydi onun kurbanları.










   

                                                                   ♥ CAN YAYINLARI 
                                                                            260 Sayfa






                                 

Okudum Bitti-12 : Karanlık Zihinler || Alexandra Bracken





                                        Herkese merhaba. Bütün gün evde olmadığım için blog yazılarım yine ertelendi. Okuma Şenliği kitaplarımdan okuduklarımı yayınlamadan , yenilerini bitirmeye devam ediyorum. Karanlık Zihinler de distopya olarak seçtiğim bir kitaptı. Beklentisiz başladığım için , hayal kırıklığına uğramadım , daha güzel olabilirdi. Eksilerine rağmen , merak uyandıran bir kitap oldu , özellikle sonundan dolayı ikinci kitabı merakla bekliyorum. 




                                      Kısaca bahsedeyim... Ruby , yaşıtlarının çoğunun öldüğü , kalanlarında IAAN adı verilen bir hastalığa yakalandığı bir yerde hayatta kalabilen nadir çocuklardandır. Bu hastalığa yakalananlar bir nevi süper güce kavuşurlar ama aileleri başedemedikleri için , bazen de korktukları için çocuklarını tedavi edilmeleri için devlete verirler . Bu süper güçlü çocuklar yeteneklerine göre Sarı , Yeşil , Mavi, Turuncu ve Kırmızı olarak adlandırılır. Ruby ise aslında bir Turuncu olmasına rağmen Yeşil gibi davranmayı seçer. Çok abartıp tüm kitabı yazanlara dönmeden kısa kesiyorum , kaldığı kamptan kaçtıktan sonra yolu Zu,  Chubs ve Liam ile kesişir , bundan sonrası çok daha akıcı. Başlarda durağan ilerleyen kitap , okudukça açıldı ve kitabı asıl sevmeme sebep olan kısmı ise sonuydu.







... Birinin elleriyle beni omuzlarımdan sarstığını, adımı haykırdığını hissettim. Ruby diye bağırıyordu. Fakat ben cevap veremeyecek kadar uzak bir alemdeydim. Artık hiçbir şeyin önemi kalmamıştı. O kadar uzaktım ki olan bitenlere. Sanki dünya beni tek ve derin bir nefesle içine çekip hapsetmişti.




... Bir insanın yalan söylediğini anlamanın binlerce yolu vardır. Beyinlerine girip en ufak bir güvensizlik ya da rahatsızlık emaresi aramanıza gerek yok. Yüzlerine bakmanız çoğu zaman yeterlidir. Sizinle konuşurken bakışlarını sola çevirir, bir hikayeyi fazla detaylandırır ve bir soruyu başka bir soruyla cevaplarsa bilin ki o kişi yalan söylüyordur.



... Thurmond'u üzerimden temizlemek ve onu sanki bir parça çamurmuş gibi yıkamak mı? Sen dalga mı geçiyorsun benimle ?
Başkalarının hatıralarını siliyor olabilirdim ancak kendiminkileri bu kadar kolay temizleyemezdim.




... İçimde tuhaf bir his vardı. Sanki henüz sahip olmadığım bir şeyi kaybetmiş gibiydim. Sanki artık eskiden olduğum kişi değildim. Olmam gereken kişi ise hiç olamamıştım. Bu hisle iliklerime kadar bomboş hissettim kendimi birden.




... '' Tanrım.'' Gülümsemeye çalışarak başını sallıyordu.
     '' Biliyor musun... beni o kadar mutlu ediyorsun ki bazen nefes almayı unutuyorum. Sana bakıyorum ve kalbim öyle sıkışıyor ki... ve sanki aklımı zapt eden tek düşünce uzanıp seni öpmek. '' Zorlukla nefes alarak devam etti: '' O yüzden beni bu lanet olası yerden çıkarmaktan bahsetme çünkü ben gitmiyorum, sen olmadan asla.''





... En karanlık zihinler, en beklenmedik yüzlerin arkasında gizlenme eğilimindedir.











                                                                           PARODİ YAYINLARI

                                                        Çeviren: Handan Sağlanmak Arlı  
                                                                               İkinci Baskı
                                                                               Aralık 2014
                                                                                 572 Sayfa                                                                                   
                                                                





29 Ocak 2015 Perşembe

Deep Yeni Kitap mı Çıkarmış ?







İnsaniye

Nisan yağmurları
Ağustos ikindileri
Karlı zirveler
Bir avuç bulut
Öpüşen martılar
Gül pembe bebe tenleri
Menekşe lavanta
Çakıl taşları mumlar müzik kutuları
Ve hayat ne güzel

İnsanı tanımaksa zor sanat. Ama değer.
Bütün şiirler, öyküler, şarkılar insanı anlatıyor.
Anlayana selam olsun.
(Tanıtım Bülteninden)




                     Yeni kitapla ilgili detaylar için değerli yazarımızın bloguna ışınlanın. Tık tık 



                               

Kendi Kitabını Yarat || Etkinlik







                   Kahve Kokulu Kitap blogunun pek bir tarz yazarı Tuğçe bu ilginç etkinliğe beni de davet etmiş , teşekkür eder , hemen cevaplara geçerim. Gecikmeyi tembelliğime vermesini de rica ederim :) 



  • Bir kitap yazmaya karar verdiniz. Türü ne olurdu?
         Fantastik bir otobiyografi ya da anı yazsam , içimdeki karanlığı dışa yansıtsam kimse okumaz ama olsun.




  • Bu kitabı bir serinin başlangıcı mı yoksa bağımsız bir  roman şeklinde mi yazardınız?
          Tek kitapla bitmesin bari , seri olsun. 



  • Kitabınızın baş karakterinin ya da  karakterlerinin isimlerini ne/neler koyardınız?

          Otobiyografi / anı olacağı için cevap belli. Aslında kitap okuma kapasitesi olsa kitabı ''babama'' ithaf ederdim , bazen içime biriken nefreti kusasım gelmiyor değil.




  • Her yazarın etkilendiği başka yazar ya da yazarlar mutlaka vardır. Peki sizinkiler hangileri ?
         Böyle dandik bir kitap için şimdi şuraya aşık olduğum yazarları anıp da haksızlık etmeyeyim.




  • Kitabınızın nerede geçiyor olmasını isterdiniz (Hangi ülke, şehir, köy vs.)? Ya da kitabınız kurgusal bir dünyayı anlatıyorsa orası nasıl bir yer olurdu?

         İç dünyamda geçiyor , daha güzel yer mi olur ? :)



  • Kitabınızı ilk olarak kime imzalayıp verirdiniz ?
         Okuyacağını bilsem ithaf ettiğim şahısa hediye ederdim.




  • Gelelim en önemli soruya, kitabınızın ismi ne olurdu ?
          Şimdi bu soruya Allah Belanı Versin Baba diyesim var  ama olmaz. Gece gece sinirlerim tepemde :) 
Bir Kromozom Kadar Babasın , nasıl oldu ?



  • Sizce kitabınızı en güzel şekilde anlatan 3 kelime ne olurdu ?
         Karanlık, Karışık ve +18



 
         



                          Herkes herkesi etiketlemiştir ben yapana kadar.  Henüz yapmadıysanız hadi siz de cevaplayın. :)

Okudum Bitti -11 : İçsel Huzur İyi Yaşamın Kapısını Açar - Epiktetos




                                 Herkese merhaba...
                                 Hastalık bahanelerim de ortadan kalktı ama tembelliğim geçmek bilmedi , birikti yine kitaplarım. İçsel Huzur İyi Yaşamın Kapısını Açar da sert kapağına vurulup okuma listemde önce çektiğim kitaplardan. Tarzım olmasa da çok sıkıntılı bir okuma olmadı.


                                  Hoş fikirler olsa da , ölümle ilgili fikirleri bana çok basit geldi , kimse sevdiklerinin ölümünü kırılacak bir fincan gibi basite indirgeyemez , o kadar kolay değil ...



... Epiktetos için mutlu bir yaşam, erdemli bir yaşamla bir ve aynı şeydir. Mutlu olmak ve yaşamı dolu dolu yaşamak doğru şeyler yapmanın doğal sonuçlarıdır.



...Epiktetos'un '' İyi Bir Yaşam'' reçetesi başlıca üç tema üzerine kuruluydu: arzularınızın efendisi olun, görevlerinizi yerine getirin, kendiniz ve büyük insan topluluğu içindeki ilişkileriniz üzerine açık seçik düşünmeyi öğrenin.



... Mutluluk ve özgürlük, bir tek ilkenin açık seçik anlaşılmasıyla başlar: bazı şeyleri kontrol edebiliriz , bazı şeyleri edemeyiz. Ancak siz bu temel kuralla yüzleştikten, neyi kontrol edebileceğinizi ve neyi edemeyeceğinizi öğrendikten sonra, içsel sakinliğe ve dışsal etkinliğe ulaşabilirsiniz.



... Bizi gerçekten korkutan ve umutsuzluğa düşüren şey, dışımızdaki olayların kendileri değil, fakat bizim onlar hakkındaki düşüncelerimizdir. Bizi rahatsız eden, 'şeyler' değil, onların anlamını yorumlama biçimimizdir.



... Bizler bir tiyatro oyunundaki aktörlere benzeriz. Tanrısal irade, bize danışmadan yaşam içindeki rollerimizi belirler. Bazılarımız kısa bir dramda rol alırız, diğerlerimiz uzun bir dramda. Fakir bir insan rolü verilmiş olabilir, sakat bir insan, ünlü bir insan, bir halkın lideri ya da sıradan bir şehirli rolü verilmiş olabilir.



... Kötülük dünya içinde , olayların ya da insanların içinde doğal olarak bulunan bir şey değildir. Kötülük unutkanlık, tembellik ya da dikkatsizlikle oluşan bir yan üründür: yaşamdaki gerçek amacımızı görme gücünü yitirdiğimizde ortaya çıkan bir şeydir.



... Fiziksel saldırılar dışında ,öteki insanlar, siz müsaade etmedikçe sizi incitemezler. Bu kişi sizin akrabanız, kardeşiniz, öğretmeniniz ya da çalışanınız  olsa da siz izin vermedikçe sizi incitemez. İncinmeye izin vermeyin, incitilmeyeceksiniz - bu sizin kontrol alanınız içindeki bir seçimdir.









                                         
                                                         KOLEKSİYON YAYINCILIK

                                                            Çeviren: Cengiz Erengil
                                                                   Üçüncü Basım
                                                                      Şubat 2013
                                                                          83 Sayfa






25 Ocak 2015 Pazar

Okudum Bitti -10 : Kesin Bir Şeyler Olacak || Tarkan İkizler


postiga


                                       Biriken kitaplarımı daha da bekletmeden yayınlayayım. Çok şükür 25 Aralık 'tan beri devam eden gribim sona erdi , kendi rekorumu kırdım. Son iki gündür de gribim geçmesini migren eşliğinde kutladım , bugün çok şükür rahatım. Eski okuma hızıma yakında döneceğim , bu arada şenlik için okuyup yorumunu yazmadığım iki kitabım daha var. Yakın zamanda burada olacaklar.


                                      Kesin Bir Şeyler Olacak ise çok severek okuduğum , hafif ama keyifli hikayelerden oluşan bir kitaptı. Kapağı da içeriği de çok güzeldi. Hikayeler o kadar güzeldi ki anlat deseler hepsini anlatırım , o kadar akılda kalıcı , hoş. Kahkaha attığım bile oldu , hatta aynı yerde benden sonra okuyan annem de aynı tepkiyi verdi , bazen hüzünlü, düşündüren, bazen eğlendiren incecik bir kitap ama çok sevdim. Yazarın okuduğum ilk kitabı.



... '' Çok sulu gözdü Sami abi. Cennete gitse ağlayacak bir şeyler bulur yine o. Gagarin 'den öncekilere bile ağlardı.''

    '' O kim ki ?''
    
    '' Rusların kozmonotu, uzaya ilk çıkan insan.''

    '' Ona neymiş ki elin gagalısından?''

     '' Gagalı değil Gagarin, Yuri Gagarin ama o da ona ağlamıyordu ki zaten. Ondan öncekilere ağlıyordu. Bana hep derdi ki : ' Bak Adnan, bunlar derler ya  Gagarin uzaya ilk giden adamdır diye , gürmedim ümrümde boyle yalan. Gagarin ilk dönebilendi, süylemezler onu. Undan ünce bilmem ki kaç kişi gitti de dönemedi, kaldı taa uracıklarda. Na kaldır başcağızını bak hepten mezarlıktır uralar. Yazık günahtır be ya bilim için feda etmiştir bunlar kendini, gürür müsün ilim irfan aşkını?''


                                                            *Berber Sami





... Buradakiler, yıllar önce dereye yakın minik bir yamacı mezarlık olarak ayırmışlardı. Ama mezarlık, gecekondu semtindeki insanların fakirliği ve bakımsızlığı yüzünden hastalıklı bir vücutta genişleyerek tüm bedeni ele geçirmeye çalışan kanser gibi, bütün insanları ele geçirmek istercesine yayılıp duruyordu...



... İnsan kandırıldığını anlasa bile aşk unutulmuyordu...

                                                             * Kurtulmak İçin




... '' Napolyon 'İnsanları harekete geçiren ili şey vardır, menfaat ve korku' demiş. Bu her zaman kulağına küpe olsun.''

                                                              * İlk Tecrübe











                                                                      POSTİGA YAYINLARI
                                                                                 Ekim 2011
                                                                                     152 Sayfa

Mim : Sosyal Medya






                                Sevgili Kontes beni de mimlemiş. Teşekkürler tatlım. Bakalım sorularımıza ;




Facebook sorusu: Herkesin sana okuman için baskı yaptığı bir kitap?
                  
                   Kimse bana baskı yapmıyor :) Ama sık sık gözüme çarpan kitaplar oluyor , yakında okumayı düşünmesem de Orhan Pamuk 'un son kitabı örnek olabilir. 




Tumblr sorusu: Sen okuduktan sonra popüler olan bir kitap ?

                     Tumblr el atmadığım bir sosyal medya kolu ama soruya cevap vermen gerekirse dizileri çekilen yerli klasikler için zamanında böyle düşünmüşlüğüm olmuştu. Örneğin : Yaprak Dökümü , Aşk-ı Memnu gibi.



MySpace sorusu: Beğenip beğenmediğini hatırlamadığın bir kitap ?

                Myspace de bana uzak bir yer. Sorunun o kadar çok cevabı var ki hangisini söylesem bilemedim.




YouTube Sorusu: Filme çevrilmesini istediğin bir kitap?

                Yok işte çevrilmesin , hakkını  veremiyor filmler kitapların.



Goodreads sorusu: Herkese önerdiğin bir kitap ?

                 Aslında ben doğrudan kitap önermeye çekinirim genelde , türünü sevdiğine eminsem okuyun bence derim ama illa fikrimi sorana 1984 - George Orwell , Biz - Yevgeni Zamyatin ilk aklıma gelenler. Bir de herkes Poe ile en azından bir kitapla tanışsın. :)





                  Ben de soruları , Öz'ün Kitap Tutkusu  ve  Gökyüzü Kitaplığı ve Renkli Kitap 'a gönderiyorum :)

Okudum Bitti - 7,8,9 : Metal Fırtına 2 Kayıp Naaş , 3 Kızıl Kurt , 4 Turan || Orkun Uçar





                            Herkese merhaba , Okuma Şenliği için Türk  bir yazardan bir üçleme ya da aynı seriden üç kitap okumam gerekiyordu. Necati Cumalı 'daydı gönlüm ama alamadım. Eksik kalmasın diye ilk çıktığında ilk kitabını ve farklı devamlarını okuduğum Metal Fırtına serisine şans vereyim dedim,  ufak çaplı nostalji olur hem de diye.



                         Benim aldığım kitap üçü bir arada , tek kitap halindeydi. Yazılarının küçüklüğü harici , kolay okunan , sıradan bir kitaptı. 


                         İkinci kitap Kayıp Naaş. Metal Fırtına 'nın kaldığı yerden devam ediyor.Yani Atatürk 'ün naaşının çalınma aşamasından başlıyor. İş ,Amerika 'da görevde olan Gri Takım üyesi ajan Gökhan Birdağ 'a düşer. Bu arada Amerika 'da yaptığı eylemlere de dahil oluruz.


                          Kızıl Kurt 'ta ise işler hallolmuş , Gökhan çeşitli badireler atlattıktan sonra Kurt 'un kızı ile evlenip Alanya 'da sakin bir hayat yaşamaktadır. Bu sırada Kurt , Rus mafyasının eline düşmüştür, Mit 'in uyarısıyla İstanbul'a doğru yola çıkan Gökhan , hamile eşi ve üvey kızını saldırı sonucu kaybeder ,kendisi de ölmek üzereyken bulunur. Özel bir doktorun yardımıyla mucizevi bir şekilde iyileşir ve beklenmedik özellikler de kazanır. Bütün bunların arkasında Opriçnina denen örgüt ve lideri Korkunç İvan olarak bilinen gizemli kişidir. 



                        Son kitap Turan 'da ise hedef Çin 'dir , çünkü çok farklı bir biyolojik savaş tehlikesi vardır. Üstelik Gökhan 'ın yanında Kızıl Şaman olarak ün yapan Koray ve gelişen teknoloji sayesinde farklı özelliklere kavuşan Çelik Takım üyeleri de vardır. Genel olarak seri kolay okunuyor , bazı ilginç detaylar içeriyor ve hoş bir kurgusu var. Baştan sonra doğru beğenme katsayım düştü , farklı zamanlarda okusaydım da aynı mı olurdu bilemiyorum , ilk çıktığında çok beğenmiştim , şimdi eh işte diyorum.





... '' Biz Türkler, Yahudilere genellikle iyi davranan bir millet olduk. Birçok devlet onları kovarken biz kucak açtık. Öneğin, İngiltere'de Kral I. Edward tarafından 1290 yılında kovuldular ve 1656'da Oliver Cromwell tarafından tekrar kabul edildiler. Fransa, İspanya, Portekiz, Polonya, Almanya ve Rusya'da defalarca katliama uğradılar. Oysa Osmanlı İmparatorluğu 'nda her zaman rahat yaşadılar, işlerini serbestçe sürdürdüler. Peki sonuç : 1. Dünya Savaşı'nda Filistin'e saldıran İngiliz ordusunda gönüllü çalıştılar. Casusluk yaptılar. Gelibolu'da Siyon Katır Birlikleri, Türklere karşı savaşanlar arasındaydı.'' 



... '' İsrailoğulları Yahudilerinin Hitler'den farkı yok. Antisemitistlerin söyledikleri şu söz gerçekten doğrudur: Yahudiler kendilerini insan, diğer milletleri insan ile hayvan arasında bir tür olarak kabul eder. ''



... '' Komik adamsın Björn. Ama komikler cennete girmiyor. Hainler de... Yalancılar da... Ha bu arada , senden aldıklarımızı Sergei Voloshin 'e götüreceğiz, Korkunç İvan'a değil. Özel sipariş verdi. Müdür odasının aksesuar eksiği varmış.''

    ''Komik adamsın Aleksei. Ama dediğin gibi işte, cennete gitmiyor komikler... Köpekler de... Beyinsizler de...''









                                                   ALTIN KİTAPLAR
                                                 6. Basım Nisan 2013
                                                          720 Sayfa

22 Ocak 2015 Perşembe

Kış Okuma Şenliği : Birinci Ay Raporu





                                           Kış Okuma Şenliğimizin ilk ayının sonuna ulaştık. Bakalım neler okumuş , kaç puan almışım ?




1. Kategori (10 puan): Altın Kitaplar Yayınevi'nden bir kitap. 
İnsan Sürümü  :04 - Mark Lancester

Altın Kitaplar
Yazısı yayınlanmadı henüz
224 Sayfa



2. Kategori (10 puan): Bir çizgi roman veya foto roman.
Venedik Taciri - Shakespeare

Everest Yayınları
208 Sayfa
Yazısı burada


5. Kategori (10 puan): Bir şiir kitabı.

Doğduğum Yüzyıla Veda - Muraathan Mungan

Metis Yayınları
402 Sayfa
Yazısı burada


6. Kategori (10 puan): Yasaklanmış bir kitap.

Ben , Malala - Chiristina Lamb & Malala Yusufzay

Pegasus Yayınları
390 Sayfa
Yazısı burada


7. Kategori (10 puan): Tarihi kurgu türünde bir roman.

Geceyi Keşfet -Shannon Drake

Olimpos Yayınları
440 Sayfa
Yazısı burada


13. Kategori (10 puan): Beyaz perdeye aktarılmış bir kitap. 

Koku - Patrick Suskind

Can Yayınları
260 Sayfa
Yazısı henüz yayınlanmadı



16. Kategori (10 puan): Bir aşk romanı.

Güzdüzsefası - Sarah Jio

Arkadya Yayınları
360 Sayfa
Yazısı burada


17. Kategori (10 puan): Size veya aynı evde yaşadığınız kişilere ait olmayan bir kitap.
Baykuş - Sciascis

Babil Yayınevi
144 Sayfa
Yazısı burada

18. Kategori (Her kitap 10 puan, 2 kitabı da okuyana ekstradan 20 puan, toplam 40 puan)Bir Türk, bir yabancı yazardan birer öykü kitabı.

Şevket Usta 'nın Kedisi - Rıfat Ilgaz

Kitapçılık Serisi
236 Sayfa
Yazısı burada


Hayatın Anlamı - Tolstoy
Arkhe Yayınları

175 Sayfa
Yazısı burada



19. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplamda 70 puan): Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı.
Yeni yazarları keşfetmek lazım. Kim bilir şimdiye kadar hiçbir kitabını okumadığımız ama çok seveceğimiz ne çok yazar var. Bir Türk kadın, bir Türk erkek, bir yabancı kadın, bir yabancı erkekten olmak üzere toplam 4 kitap okumanız gerekiyor.



Düşmanımın Beşiği - Sara Young

Bilge Kültür Sanat
366 Sayfa
Yazısı burada


Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin , O Beni bir Genelevde Piyanist Sanıyor - Jacques Seguela

Pupa Yayınları
Yazısı burada
292 Sayfa
Yazısı burada


Kesin Bir Şeyler Olacak - Tarkan İkizler

Postiga Yayınları
152 Sayfa
Yazısı henüz yayınlanmadı



Kimliksiz - Selvi Atıcı
Müptela Yayınları
510 Sayfa
Yazısı burada





22. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 70 puan): Türk bir yazardan bir üçleme veya aynı seriye ait üç kitap.

Metal Fırtına 2 , 3, 4

Kayıp Naaş , Kızıl Kurt, Turan - Orkun Uçar
Altın Kitaplar
Yazıları Yayınlanmadı
Hepsi tek kitapta toplam 720 Sayfa





17 kitap okuduğum için 17*10 = 170 puan
18. kategoriden ekstra 20 puan
19. kategoriden ekstra 30 puan
22. kategoriden ekstra 40 puan
Toplam 4879 sayfa okuduğum için + 48 puan 
Toplam puanım= 308