31 Aralık 2013 Salı

2013 'de Neler Okudum ?



                                       Geçen sene okuduğum kitapların tam listesini yapmıştım , burada.  Bu sene de yoğunluğumun arasına sıkıştırayım dedim ve işte 2013 ' de okuduğum güzel kitaplarım . 


1. Aynadaki Yalnızlığım - İrem Yerlikaya
2. Hırsız ve Köpekler- Necib Mahfuz
3. Meleklerle Yaşamak - B. İkela Erikli
4.Bazı Kızlar Isırır - Chloe Neill
5.Gece Isırıkları -    Chloe Neill
6. Kızılderililer -  Mustafa Karaca
7- Cinnet - Maupassant
8. Beklediğim Sendin - Amor Towles
9.Dünya  Politikasına Yön Verenler- A. Altay Ünaltay
10. Gölge ve Kemik - Leigh Bardvgo
11.Sokağın Zulası - Ahmet Ümit
12. Kumarbaz - Dostoyevski
13. 22 Britanya Yolu - Amanda Hodginston
14. Yüzyıllık Yalnızlık - G.G. Marquez
15. Dünya Hepimize Yeter - Isaac Asimov
16. Işığı Ararken - Elizabeth Haynes
17.Beni Seç - Kiera Cass
18- Peder Constantin- Iudovic Havley
19.Pamuk İpliği - Brenda Jackson
20.Dün Gördüm Gece Bir Rüya - Bedirhan Toprak
21. Psiko Analist -  John Katzenbach
22. Kayıp Tarihimiz - Taha Akyol
23. Gülümse Anılara - Camille Noe Pagan
24. Paris ve Londra' da Beş Parasız - George Orwell
25. Patasana - Ahmet Ümit
26. Dokuza KAdar On - Özdemir Asaf
27. Palomino Molero'yu Kim Öldürdü? - M. Vargas Llosa
28. Aşkın Kollarında - Julian McLean
29. Dostluk Ekmeği - Darien Gee
30. Bütün Öyküleri - Edgar Allan Poe
31. Efsane : Bir Barbaros Romanı - İskender Pala
32. Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer 
33. Silüet - Adrea Cremer
34. Aşkın Gözyaşları -1 : Tebrizli Şems - Sinan Yağmur
35. Gölgelerin Yolu - Brent Weeks
36. Dokuz - Ahmet Karayün
37. Piyango Bileti - Jules Verne
38. Pamuk Prenses ve Avcı - Lily Blake
39. Şeytan ve Şair - John Underwood
40. Neredesin Bernadette ? - Maria Semple
41. Tarihteki Ünlü Bilim Adamları - Nurşah Akşoy
42. Beyaz Helsinki - James Thompson
43. Mağara Arkadaşları - Ayfer Tunç
44. Ejderin Arzusu - G. A. Aiken
45. Ejderin Aşkı - G. A. Aiken
46. Şeker Portakalı - Jose Mauro de Vasconcelos
47. İnsan ve Devlet - Arada Sıkışıp Kalanlar - Osman Pamukoğlu
48. Aşk Köpekliktir - Ahmet Ümit
49. On Bir Futbol Öyküsü - Camilo Joe Cela
50. Edgar Allan Poe Kısa Öyküleri - Çizgi Roman
51. Mısır'a Doğru - Yavuz Bahadıroğlu
52. Drakula - Bram Stoker
53.Hiç Kimse Sıradan Değildir - Markus Zusak
54. Rüyalarını Ver Bana - Haşmet Babaoğlu
55. Yağmur sonrası - Srah Jio
56. İstanbul Hatırası - Ahmet Ümit
57. Tutkulu Notalar - Olivia Cunning
58. Aşk Adında Hayat - Michael Lee West
59. Cerrah - Tess Gerritsen
60. Oyuncu Kadın - Orhan Kemal
61. Sürgün Gibi Masallarda - Michael Kuyucu
62. Atatürk Diyor ki ve Atatürk İçin Diyorlar ki - Fethi Bolayır
63. Bıldırcın ve Sonbahar - Necib Mahfuz
64. Aşk Kokan Çiçekler - Sherrly Woods
65. Kemal Tahir 'e Mapushaneden Mektuplar - Nazım Hikmet
66. İnsanlarımız - Gorki
67. Gölgelerin Ressamı - Esteban Martin
68. Köpeğin Gölgesi - Arda Uskan
69. Sokak Kedisi Bob - James Bowen
70. Cesetler Merdiveni - Agatha Christie
71. Ağla Sevgili Yurdum - Alan Paton
72.Mutluluğun Öteki Yüzü - Sere Prince Halverson
73. Serenad - Zülfü Livaneli
74. Ninatta'nın Bileziği - Ahmet Ümit
75. Can Dostum - W. Bruce Cameron
76. Anılar ve Söyleşiler - Ahmet Rasim
77. Kayıp - Osman Aysu
78. Ustaparmak - Sarah Waters
79. Muhacir - Mehtap Şafak
80. Aşkın Gözyaşları -2 : Hz. Mevlana - Sinan Yağmur
81. Zaman Temsilcisi - Peter Ward
82. Yatak Odasında Terör Marqis de Sade - Serge Bramly
83. Benim Adım Kırmızı - Orhan Pamuk
84. Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali
85. Ey Vatan ! Arkadaşlar Uykulardan Uyansın - Osman PAmukoğlu
86. Sığınak - S. L. Lewis
87. Saatleri Ayarlama Enstitüsü - A. Hamdi Tanpınar
88. Tatlı Bela - Jamie McGuire
89. Mürekkep İzi - Melvin R. Starr
90. Yaban Kızlar - Ursula K. Le Guin
91. Her Son Bir Başlangıçtır - Duygu Özlem Yücel
92. Melekler Zamanı - Fatma Erdek
93. Çavdar Tarlasında Çocuklar - J. D. Salinger
94. Fosforlu Cevriye - Suat Derviş
95. Tanrıça - Aimee Carter
96. Kır Çiçeği Tepesi - Kimberley Freeman
97. Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş - Jose Saramago
98. Umutsuz - Colleen Hoover
99.Tanrıçanın Savaşı - Aimee Carter
100. Annem Babamı Boşadı - Neslihan Kayalar
101. Yıkılan Krallıklar - Morgan Rhodes
102. Tanrıçanın Mirası - Aimee Carter
103.Şans Bilekliği - Cathy Lamb
104. Böğürtlen Kışı - Sarah Jio
105. Araf - Jamie McGuire
106. Yer Demir Gök Bakır - Yaşar Kemal
107. Gül ve Avcı - Asude
108. Çıldırtan Kitap - Levent Şenyürek
109. Kaderin Kızları - Sujatha Hampton
110. Ejderin Tutkusu - G.A. Aiken
111. Çürük ve Harabe - Jonathan Maberry
112. Düğün Hediyesi - Lucy Kevin
113. Gökkuşağını Yakalamak - Kathleen Long
114. Bir Kadının Hikayesi - Gökçe Dölek
115. Hobbit- J. R. R. Tolkien
116. Ömrümce Sevdim Seni - Harold Robbins
117. Baba Segi ve Dört Eşin Gizli Yaşamı - Lola Shoneyin
118. Aşka İkinci Şans- Jennifer Probst
119. Murtaza -Orhan Kemal
120. Kapak Kızı - Ayfer Tunç
121- Manastır - Chris Culver
122- Kaiken  - j. C. Grange



                  İşte böyle geçmiş 2013 , standart hedefim 100 kitap :) Hedefime ulaşmanın mutluluğunu yaşıyorum , darısı 2014 'e. Nicelik değil nitelik önemli derler ama sizler kaç kitap okudunuz ?



                                Herkese çok sağlıklı, huzurlu ,mutlu , bol kitaplı bir yıl dilerim ;) 

30 Aralık 2013 Pazartesi

Okudum Bitti - 122 : Manastır - Chris Culver



                Alıntılarımdan sonra şimdi de sıra geldi yorumuma ;)


                                    Bu sene ilk defa okuduğum yazarlar yılı oldu benim için , yeni bir yazar yeni bir heyecan sloganıyla hareket ettim diyebilirim , seviyorum farklı tatlarla tanışmayı. Manastır 'da Chris Culver 'in kaleme aldığı bir polisiye serisinin ilk kitabı. Kitabı farklı kılan Ashraf Rashid 'in yani kısaca Ash 'in müslüman olması , sık sık namaz kılması , diniyle ilgili yorum yapması garip geldi , hatta sabah namazı saatleri epey esnek :)  Neyse , Ash 34 yaşında , başsavcılığa bağlı çalışan bir dedektif çavuş , aynı zamanda da hukuk öğrencisi , evlilik yıl dönümünde yeğeni Rachel 'in ölüm davasıyla karşı karşıya kalır. 

                                 Olayı incelemeye başladığı zaman , Rachel 'in sevgilisinin ,kendisine ifade verdikten sonra, kendini kazığa saplayarak intihar ettiğini ve Rachel 'in ölümünden sorumlu olduğuna dair bir not bıraktığını öğrenir. Olayın üzerine gittikçe , ölümler ve tehditler artar. İşin içine rus mafyası bile karışır. Çok akıcı olmayan  bir polisiyeydi , cinayetler epey yüzeysel işlenmiş . 





... Tesadüfler olurdu ama hiç kimse aynı okuldan dört çocuğun ölmesinin tesadüf olduğunu düşünecek kadar kalın kafalı değildi. Bir şeyler oluyor ve oyun değişiyordu.





                                                    OLİMPOS YAYINLARI
                                                           KASIM 2013
                                              ÇEVİREN :MERYEM KARADAĞ
                                                     SAYFA SAYISI : 421
                                                        KİTAP SİHİRBAZI

Kitap Tiryakileri ile Blog Turları'na Konuk Oldum : Manastır - Chris Culver | ALINTILAR



                    Çiçeği burnunda tur grubu Kitap Tiryakileri , her turda konuk yorumcu alıyormuş , bu turları için '  misafirimiz olur musun ? ' , dediler , oldum gitti. Grupla ilgili detaylar ve kitap tanıtımı için Selim 'in bloguna  uğramayı unutmayın . 


                  Şimdi alıntılarıma bakalım ; 



... Robbie gözlerini kapadı, dudakları konuşmadan önce oynamaya başladı.
'' Rachel bir Sanguinarian' dı.''
'' Efendim ?'' dedi Olivia.
'' Kan içiyordu yani. Bir flakon dolusu kanın bir kısmını içmişti. O sırada kusmaya başladı. Sonra öldü .''


... '' Tamam , bana biraz bilgi ver ki ben de anlayabileyim. Robbie Cutting 'e ne oldu ? '' 
Olivia bakışlarını başka yöne çevirdi.
'' Sana şu kadarını söyleyebilirim , Bowers doğru söylüyordu. Kendini öldürdü. Sert kereste döşemesinden bir parçayı yatağının içine dik durması için sıkıştırmış, sonra da üstüne atlamış. ''


... Dava sinir bozucuydu . Rachel 'in ölümü bir kazaysa neden birileri onun dolabına uyuşturucular saklayıp polise yalan söyleyerek olayı örtbas etmeye çalışıyordu ? Bir cinayetse eğer, bir genç kızı öldürmek kime ne kazandırırdı? Anlamsız geliyordu.


... Hiç kimse ikinci bir şansı hak etmez. İnsanlar değişmez, sadece yaşlanırlar. Sırf ben buna inanamayacak kadar saf olduğum için küçük bir çocuk öldü.


... Tesadüfler olurdu ama hiç kimse aynı okuldan dört çocuğun ölmesinin tesadüf olduğunu düşünecek kadar kalın kafalı değildi. Bir şeyler oluyor ve oyun değişiyordu.


... Mermiler etrafımdaki kuru duvarı kağıt gibi deldikçe ağrı kaburgama sıçradı. Resepsiyonist tezgahını vurup , dökülen parçaların yüzüme çarpmasına neden oldular. Düşünmeyi bıraktım . Dünyada sadece üç şey vardı şu anda. Ben ve iki nişancı.


...  Bowers gülümsedi .
'' Ukalasın , değil mi ?''
'' Masumum. ''



29 Aralık 2013 Pazar

Okudum Bitti -121 : Kapak Kızı - Ayfer Tunç



                                           Bu okuduğum üçüncü Ayfer Tunç kitabı , diğer kitaplarını da okumayı istiyorum , favori yazarlarımdan oldu bile. İlk kitap Suzan Defter (burada) ,ikincisi Mağara Arkadaşları (şurada ) .


                                          Soğuk bir kış günü Ankara'dan İstanbul'a giden bir trende çalışan Bünyamin ve yolculardan Ersin ve  Selda ... Bu üçlünün kısmen tek bağları 'Kapak Kızı' Şebnem. 

Şebnem , bankacı olan ve müfettişlik yapan Ersin 'in amcasının kızı ve ilk aşkı , Selda 'nın ise -babasının teyze kızı olan Hülya halasının kızı . Bünyamin ise eşi  Cennet'le olan sorunlu evliliğinin kıskacında kalmışken  Şebnem 'in dergideki fotoğrafına hayran kalır. 


                                         Tesadüfen yemekli vagonda yolları kesişen bu üç insanın ' Ayın Kızı Şebnem ' in dolaylı etkileri sayesinde iç hesaplaşmalarını okuyoruz. Sabit bir mekan ve kısa zaman içerisinde geçmesine rağmen asla sıkıcı değil , biraz fazla karakter var ama okudukça , kim kimin neyi yerine oturuyor :)  


                                        İç sesler , karşılıklı diyaloglar , kim ne demiş , kimin hayatına kim yön vermiş , hayattan beklentiler, memnuniyetsiz derken kasvetli gibi görünen ahlak kavramına şöyle bir teğet geçiş yapan ,  Şebnem 'in çıplaklığıyla aslında Ersin , Bünyamin ve Selda 'yı ruhen çırılçıplak bırakan , farklı bir kitaptı. Yeşil Peri Gecesi 'ni okumak için sabırsızlanıyorum.









... Kafası çok yorgundu. Bir karar vermesi gerekiyordu artık. Oysa bugüne kadar Bünyamin 'in hayatında karar vermesini gerektirecek kadar önemli bir şey olmamıştı. O karar vermezdi, olcak olan olurdu.





... Ersin un uçuşur gibi yağan karın altında, kısa bir süre için de olsa bu dertli evlerin güzelleştiklerini , neşelendiklerini düşündü. Yağmur kasvet, kar sevinçti. Yağmurun dinişi güzeldi, karın yağışı. Kar varlığındaki mutluluğu taşıyor, sobaları harlandırıyordu sanki.






... Cavit Amca çocukları Gülhane Parkı 'na götürmek istemiş , Hülya Yenge Şebnem'e fistolu bir elbise, ponponlu çoraplar giydirmiş, saçlarını taramıştı. Ersin Şebnem'in küçük , kırmızı bir çantası olduğunu, içinde temiz , ütülü bir mendil , biraz bozuk para ve bir saç tokası bulunduğunu hatırlayınca  , içi şiddetle burkuldu. O küçük tatlı kız ile dergideki fotoğraflar arasındaki uzun yol ne zaman, nasıl katedilmiş olabilirdi?  






... Selda kendini düşündü, benim neyim var hayatta ? Hiçbir şeyi yoktu. Kalbini yokladı , kimi sevdim ? Boş buldu içini. Boş , çorak , ıssız. Harabe bile yoktu içinde.






                                                            CAN YAYINLARI

                                                                   5. BASKI
                                                              AĞUSTOS 2012
                                                                261 SAYFA



                                               Satın almak için KİTAPSİHİRBAZI

27 Aralık 2013 Cuma

Çekiliş : 2 Kişiye Hemen Kitap'tan Güvercin Bekçileri | Alice Hoffman



                                         Kısa süre önce tanıtımını yaptığım ( burada ) Güvercin Bekçileri isimli kitap ilginizi çektiyse aşağıdaki rafflecopter kutucuğundaki şartları yerine getirerek çekilişimize katılabilirsiniz :) Şimdiden bol şans dilerim ;)  



a Rafflecopter giveaway





Okudum Bitti - 120 : Murtaza - Orhan Kemal




                           Sevgili Pinuccia'nın ev sahipliği yaptığı Yazar Ayları etkinliğimize bu ay , mucizevi bir şekilde elime geçen ' Murtaza' ile katıldım. Diğer katılımcılarım okuyacağı kitaplar ya da etkinlik detayları için buraya göz atabilirsiniz.  

                       Orhan Kemal çok sevdiğim yazarlarımızdan , yakın zamanda okumadığım kitabı yoktu elimde , Murtaza hediye edilince çok sevindim. Eski kitaplar da ayrı bir değerli oluyor benim için. Yaşanmışlıkları varmış gibi ;) 


                       Murtaza ile oldukça geç tanıştım malesef. Mizahi yönü ağır bassa da aslında sosyal mesajlar veren , derin bir kitap. Sadece güldürmüyor . Hatta okumayı sevsem de Murtaza ile gerçekte tanışmamış olmak çok iyi , çünkü kötü olmasa da sinir edici yönleri çok :) Kitaba gerçeklik etkisi katan en önemli faktör bence şiveler. Göçmen olan Murtaza 'nın ağır şiveli konuşmalarını okurken , neredeyse duyuyormuşum gibi oldu. Bol bol konuşmaların olması , kitabı daha akıcı , hızlı okunur hale getirmiş , hemencecik bitti.


                          Murtaza, Yunanistan 'ın Alasonya kasabasından 1925'den sonra olan mübadele ile Türkiye'ye göçeder , sokak sokak gezen gece bekçisiyken işgüzarlığı sebebiyle , bir fabrikaya gece bekçisi olarak atanır.Görev aşığı , kraldan çok kralcı - ki bunu yıllar yıllar önce Türkçe öğretmenimiz kelimeyi açıklarken okuyun Murtaza 'yı anlarsınız demişti- , söz konusu iş olunca hak ettiği cezayı vermeyen patronuna bile kafa tutacak kadar  sabit fikirlidir. İşi her şeyden önemlidir. Tek idolü ise Balkan Harbinde şehit olan dayısı  Kolağası Hasan Bey ' dir. İki lafından biri dayısının kanını taşıdığıdır . DP 'li döneme işçiler ,emekçiler etrafından ufak ama keskin bir bakış atan kitap , bize bizden birinin yorumu aslında , Orhan Kemal 'i bu yönden de çok seviyorum. Kitapta da benzetildiği gibi Murtaza yerli Don Kişot. Kısaca güzel bir başyapıt . Okumadıysanız okuyun :)






"Gördüm kurs, aldım amirlerimden çok sıkı terbiye hem da disiplin."





'' Benim adım Mürteza !''
''Adını sormadım. Vazifen ?''
'' Mürteza demek vazife demek , vazife demek Mürteza demektir. ''





... Murtaza'nın bütün umudu bu en küçük çocuğundaydı. En büyük oğlan olmamıştı istediği evsafta. İlki bitirdikten sonra 'Subay okuluna' girecek yerde girmişti sanat okuluna ve kendini vermişti futbola. Ondan sonrakiler kızdı. Kızları 'evlat' tan saymadığı için , bu en küçükteydi olanca umudu. Ağabeysinden Kolağası Hasan Bey çıkmadıysa, bu en küçükten çıkacaktı, Hasan Beyin kahramanlığını gösterecekti.





                                          
                                                             CEM YAYINEVİ

                                                               431 SAYFA 

                                                                    1975





Kitap Tanıtımı : Güverçin Bekçileri | Alice Hoffman || Hemen Kitap




                                             Orijinal Adı: THE DOVEKEEPERS
                                             Türü            : TARİHİ ROMAN
                                             Yazarı         : ALICE HOFFMAN
                                             Çeviri          : EDA AKSAN
                                              1. Baskı      : OCAK 2013
                                              Sayfa          : 520



Otuzdan fazla kitap yazan, kitapları 20 farklı dile çevrilip dünya genelinde 100’e yakın ülkede yayımlanarak
80 milyon adetten fazla satan Alice Hoffman,
en gizemli romanlarıyla şimdi TÜRKİYE’DE…




Güvercin Bekçileri (The Dovekeepers), Alice Hoffman’ın en hırslı ve büyüleyici romanı, araştırma ve hayal gücü yeteneğini ortaya koyduğu bir başyapıt.

Yaklaşık iki bin yıl önce, dokuz yüz Musevi aylarca Romalı askerlere Masada’da karşı koydu. Eski tarihçi Josephus’a göre bu katliamdan iki kadın ve beş çocuk kurtuldu. Bu trajik ve etkileyici olaydan yola çıkan Hoffman’ın romanı; her biri Masada’ya farklı yollardan geçerek gelmiş dört olağanüstü cesur, becerikli, duygusal kadının muhteşem hikâyesini anlatır.

Bağımsız bu dört kadının yaşamları karmaşık ve ateşli bir şekilde kuşatmanın umutsuz günlerinde kesişir. Hepsi güvercin bakıcısıdır ve kendilerine has sırları vardır; kim oldukları, nereden geldikleri, onları kimin yarattığı ve sevdikleriyle ilgili…


……………………………………………………………………………………………

“Muhteşem… Bu olağanüstü romanda tarihî dönemler büyüleyici bir ışıkla hayat buluyor.”   -PARADE (ABD)

Konusu, büyüsü, akıcılığı ve güzel anlatımıyla muazzam bir kitap…  Gerçek bir başyapıt.”   -Daily Mail (İNGİLTERE)

25 Aralık 2013 Çarşamba

Konuşan Kitaplar ile Blog Turları | Aşka İkinci Şans- Jennifer Probst | YORUMUM | Okudum Bitti- 119




                         Blog turumuz devam ediyor , bugünün etkinliklerine göz atmadan önce çekilişimize katılmadıysanız , sizi buraya alalım. 




                        Çekiliş yazımda da söylediğim gibi , benim için sürpriz bir tur ve kitap oldu ve gerçekten çok beğendim. İnişli çıkışlı bol duygulu güzel bir romantik film tadındaydı ki her zaman kitapları filmlere tercih ederim. Aşk büyüsü var mı , gerçekten işe yarıyor mu ? Okuyup görün derim . ;)


                       Maggie , kontrol manyağı , aşk hayatında aradığını bulamayan , birazda yaralı ama sert duruşlu , iç çamaşırlı erkeklerin fotoğrafını çekerek yaşayan , zaman zaman panik atakları olan bir kadın.







                         Yakışıklı , fazlasıyla zengin , her istediği elde eden ve edebilecek Michael Conte ile ilişkisi Alexa'nın ısrarları ile bir randevu ayarlamasıyla başlar , yani başlamadan biter demek daha doğru olur , Maggie ikinci buluşma için şans vermeyi düşünüp , teklif edecek kadar cesur davransa da Michael reddeder ve kara listeye alınmayı hakeder. Bundan sonra Maggie , Michael 'in Alexa'ya aşık olduğunu düşünür - Alexa , Maggie 'nin kardeşi ile evli.




                     Geleneklerine bağlı bir İtalyan ailesinin oğlu olan Michael , kız kardeşi Venezia 'nın Dominic'le evlenmesine fırsat vermek için önce kendi evlenmelidir ve bu baskıya dayanamayarak ailesine zaten nişanlı olduğunu , evlenmeyi planladığını söyler ve sahte bir gelin adayı lazım olunca da aklına Maggie gelir , teklifi kabul edilir ama Maggie 'nin de şartları vardır. Bundan sonrası çok keyifli bir aile ortamında , oldukça eğlenceli geçer , tabi ateşle barut yan yana ne kadar durabilir ?


                   




... Yastıkların  arasında esnediği sırada Michael onun uykulu halinden memnun görüntüsüne bakıyordu. Yatak örtüsü üzerinden kayarak ona göğüslerini izleme fırsatı sundu. Maggie kıkırdayarak  '' Güzel bir şey mi gördün ? '' diye sordu. Bu kadın onu genç yaşta mezara sokacaktı, ama en azından cennete yüzünde bir gülümsemeyle gidecekti. 





                                           

                                                                    NEMESİS KİTAP
                                                     ÇEVİRİ: MUTLUSEL REYHAN TUNCAY
                                                                         285 SAYFA
            
                      

   Kitabımızdan güzel alıntılar için buraya ,


   Maggie ve Michael 'i biraz tanımak için şuraya  

   Kitabımıza dair bir başka yorum için oraya uğramayı unutmayın ;) 






Kitap Tanıtımı : Çocuk da Yapamadım Kariyer de Serisi -Vefa Enver | Ephesus Yayınları





Tatlı uçuk kaçık bir hikâye okumaya hazır mısınız?
Vefa Enver’in pembe dünyasının kapılarını Ephesus Yayınları aralıyor. Hasretle beklenen
karakterlerle sizleri buluşturuyor.
4. baskısı ile “Çocuk da Yapamadım Kariyer de” efsanesi geri dönüyor!
Birbirlerinden tamamen farklı üç arkadaş Ahu, Aslı ve Sibel’in kesişen hayatlarının hikâyesini okumak çok
eğlenceli olacak.
Ahu kendini ispat etmek için kariyeriyle uğraşırken, Aslı iş hayatına tutunmakta geç kaldığını düşünüyor.
Aralarında en umursamaz olan Sibel ise hayatın gerçekleriyle karşı karşıya.
Kızlar kendi hayatlarındaki bilmeceleri çözmeye uğraşırken olan tabii ki sevgililerine oluyor! Bir arada
olmaları da ayrılmaları da imkânsız olan çiftlerin aralarında geçenleri okuyanlar ise kendi hayatlarının
nereye gittiğini sorgularken buluyor kendilerini.
Vefa Enver’in çok sevilen kahramanları Ahu, Aslı ve Sibel’in hayatları öyle renkli ki okuduğunuzu unutup
kendinizi onların arasında bulacaksınız. Bu zevk biraz daha sürsün isterseniz Bunu Sen İstedin ve Neyse Ki
Çocuk Yaptım ile devam edebilirsiniz…





Tatlı uçuk kaçık bir hikâye okumaya hazır mısınız?
Vefa Enver’in romantik aşklarının en tatlı kahramanları okurlarıyla yeniden buluşuyor!
Tutkulu ve tatlı üç arkadaş, Sibel, Ahu ve Aslı’nın hayatlarında nelerin değiştiğini merak ediyorsanız, bir an
önce sayfaları çevirmeye başlamalısınız. Kahramanlarımız sevdikleri adamlarla ve hedefleriyle ilgili olarak
ne durumdalar dersiniz?
“Ne dilediğinize dikkat edin çünkü gerçekleşebilir.”
Hiç ayrılmadan birbirlerine ait olmayı dileyen bu üç arkadaşın sevgilileriyle ilgili diledikleri her şeyi gerçekten
istemiş olduklarından emin misiniz? Mesela Sibel… tutkuyla sevdiği adamın hep hayatında olmasını dilerken
birdenbire aslında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını fark etmişse?
Vefa Enver’in Çocuk da Yapamadım Kariyer de adlı romanında tanıdığımız karakterlerine bu romanda da

doyamadıysanız, Neyse ki Çocuk Yaptım’ı okuyabilirsiniz.



Çocuk Da Yapamadım Kariyer De adlı romanıyla okurlarını roman karakterlerinden biri
gibi hissettiren Vefa Enver’den, serinin son romanı.
Sibel ve Ahu’yu tanıyorsunuz…
Aslı’nın ona hiç benzemeyen kardeşi Nazlı ile tanışacağınız bu roman Çocuk da yapamadım Kariyer de
serisinin en tatlı kitabı. Kızlar bu romanda aşkın ve tutkunun onlara açtığı yoldalar!
Sevdiğiniz ve içlerinden biri gibi hissettiğiniz üç arkadaşın işlerinin yoluna girdiğini, sonunda istedikleri gibi
yaşadıkları bir hayatları olduğunu mu düşünüyorsunuz? Yoksa bunu umuyor musunuz?
Merakınızı gidermenin tek yolu var… haydi okuyun!
Eğer kahramanlarımızı bu kitapta tandıysanız, Sibel, Ahu ve Aslı’nın maceralarını Bunu Sen İstedin

ve Çocuk da Yapamadım Kariyer de’den okumak isteyebilirsiniz...

24 Aralık 2013 Salı

Okudum Bitti - 118 : Baba Segi ve Dört Eşin Gizli Yaşamı - Lola Shoneyin



                                             Çok eşli Baba Segi ( Ishola Alao ) ve dört eşinin hayatlarına oldukça yakından göz atan bir kitap. Tüm karakterler kendi ağızlarından , kendilerini anlatmışlar. Nijerya' da yaşayan Baba Segi'nin eşleriyle ,çocuklarıyla olan ilişkisi , bütün eşlerinin geçmişleri ve birbiriyle olan ilişkileri var kitabımızda. Düşük tempolu da olsa bence ilginçti, sıkıcı değildi.

                                              Dört numarılı eş Bolanle , kendinden , kötü anılarından kaçmak için tesadüfen tanıştığı yaşlı ve 3 karılı Baba Segi ile evlenmeye karar verir. Baba Segi , genç, güzel ve üniversite mezunu yeni eşiyle atacağı havaları düşünüp sevinçten ölür, diğer eşler ise kıskançlıktan ölürler. Hepsinin geçmişlerini okuyunca acıyacak gibi olsam da yaptıklarını okuyunca bütün eşlerinden de Baba Segi'den de tabiri cazizse nefret ettim.


                                          Ailenin sırları uzun zaman geçmesine rağmen hamile kalamayan Bolanle 'nin şifacılara gitmeyi saçma bulup ,istememesi ve öğretmenin de Baba Segi'ye doktora gitmeleri yönünde verdiği tavsiyelerle , muayene edilmesiyle çözülmeye başlar.. Tüm bu süreçte evde bol entrika döner.Bolanle ne kadar iyi niyetli davranmaya çalışsa da kendini sevdiremez. Adından tahmin edilebilir bir kitap yani , Nijerya'da evlilik ve kadınlar hakkında olduğunu düşündüğüm için merak etmiştim , sonu tahmin edilebilir olsa da okunabilir :)






... Şimdi geriye bakınca, iki yıl geçtikten sonra , daha sıcak bir yıl karşılama beklediğim için ne kadar saf olduğumu fark ediyorum. Sadece önemsiz bir eklenti olacağımı düşünmem aptalcaydı , esasında eklemeye değil , onlardan bir şey almaya gelmiştim. Ben gelince Baba Segi'yle  geçirdikleri 2.33 gece , 1.75 geceye düşmüştü. Zaten aralarında az bir şekilde paylaştırılmış olan duyguları artık üç yerine dört kadın arasında bölüştürülecekti.




... Yol boyunca penceremden dışarı baktım ve şu anda dönüştüğüm insanla üşümüş ve ıslak bir şekilde agbalumo ağacının altında duran kızı bağdaştırmaya çalıştım. Dikiz aynasında yüzümü gördüm. Sen kimsin ? diye sordum kendime. 





... Baba Segi'nin başı eğikti , tıpkı yapraklarını  bir sonraki rüzgar esintisine vermeden önce eğilen, ölmek üzere olan bir dal gibi. Gözyaşları yere sessiz bir gürültüyle düştü.





... '' Umut nerede ?''

    '' Her tünelin sonunda bir gökkuşağı vardır.''






                                      FENİKS KİTAP

                                      ÇEVİREN: ASLI TÜMERKAN
                                      ARALIK 2013
                                       290 SAYFA

                                      SATIN ALMAK İÇİN Kitap Sihirbazı                    

Kitap Tanıtımı : Aşk Gelince - Julianne MacLean | Amerikan Varisleri #3







Şu aşk denen şey,
gerçekten bunca zahmete değer mi?
Adele Wilson için bu sorunun cevabı gayet açıktı: Elbette hayır! Kız kardeşlerinin, hayallerini süsleyen kocaları bulmak için
sürüsüyle skandal ve gönül yarasına katlandıklarına şahit olmuştu. Londra civarındaki onca balo da cabası. Kendisine talip olan ilk
İngiliz lordunu kabul etmesinin nedeni buydu işte. Ayrıca, onunla neden evlenmeyecekti ki? Müstakbel eşi nazik biriydi, dürüsttü
ve kesinlikle gereğinden fazla duygusal değildi. Ondan daha delişmen, daha uzun boylu, daha gizemli olan kuzeninin, yani
Alcester Baronu Damien Renshaw’un tam aksiydi.
Damien, kuzeninin nişanlısını baştan çıkarmaya çalışacak türden bir adam olsaydı, Adele’in onu görmezden gelmesi çok daha
kolay olurdu. Ancak Damien apaçık bir şekilde Adele’e karşı koymaya çalışıyor ve aniden gelişen bu usturuplu davranışları, son
derece edepli bir mizacı olan genç kızı daha da kışkırtıyordu. Aslına bakılırsa Damien, Adele’in atak, neşeli ve ateşli bir yanını
ortaya çıkarıyor gibiydi.
Görünüşe göre kader, Adele’e tam da o aşk denen şeyin ne demek olduğunu öğretmek üzere ağlarını örmeye başlamıştı…

* * *



Damien, “Hiç yanlış olduğunu bildiğin bir şey yaptın mı?” diye sordu.
Adele bu soruyu dikkatlice düşündü. “Pek sayılmaz. Hatalarım olmuştur, elbette. Herkesin olur.”
“Hiç yanlış bir şey yapmak istedin mi?”
Adele’in aklına, hatıralarındaki kırmızı baton şekerin görüntüsü üşüştü. Dokuz ya da on yaşlarındayken, Wisconsin’deki dükkânlardan
birinde bu şekerlerden görmüştü, fakat o zamanlar hiç parası yoktu.
“Çocukken bir şey çalmak istemiştim,” dedi. “Bir baton şeker.”
“Ama çalmadın.”
Adele başını iki yana salladı. “Hayır, çalmadım.”








KİTABIN ADI: Aşk Gelince (Amerikan
Varisleri #3)
YAZARIN ADI: Julianne MacLean
ORİJİNAL ADI: My Own Private Hero
ÇEVİRİ :Gökçe Çiçek
EDİTÖR :Özge Nur Küskün
KAPAK TASARIM : Selim
Büyükgüner/Duygu Serin
TÜRÜ Tarihi Romans





Bir önceki kitap yorumum ve alıntılarım burada.   
Aşk Gelince ' yi satın almak isterseniz Kitap Sihirbazi

23 Aralık 2013 Pazartesi

Konuşan Kitaplar ile Blog Turları | Aşka İkinci Şans- Jennifer Probst | ÇEKİLİŞ |




                                  Hem bana hem size sürpriz olan 2013 'ün son turuyla sizlerleyiz. Gerçekten bu senenin son turu :)  Bu güzel kitabı kazanmak için  aşağıdaki rafflecopter kutucuğunu doldurarak çekilişimize katılabilirsiniz , hatta bence mutlaka katılın , ben çok sevdim kitabımızı. 



         Çekilişimize katılmadan ,


Kitabımızı ve ait olduğu seriyi tanımak için buraya

Yazar tanıtımı ve yazarın diğer kitapları için şuraya uğramayı unutmayın ;) 





a Rafflecopter giveaway

21 Aralık 2013 Cumartesi

Okudum Bitti- 117 : Ömrümce Sevdim Seni - Harold Robbins




                                  Bu kitap sanırım geçen sene bir komşumuzun çöpe atmak üzereyken   kurtardığım kitaplarından. Okuma sırası gelmemişti , hazır Kış okuma şenliğine katılmışken Altın Kitaplar kategorisi için bu eski ama büyük ihtimalle kitaplık süslemekten başka değer görmemiş kitaba şans verdim. Daha önce yine ayrı komşumuzdan alıp , Harold Robbins'in bir kitabını daha okumuştum ( Tecavüz'dü galiba ) ve pek beğenmemiştim.


                                Beklentim düşük olunca kitap beni oldukça şaşırttı. Yıpranmış, sayfaları zamanın  acımasızlığına uğrayıp sararmış ve çok iri puntolu olmayan ve kalınca olan kitap , çok çabuk bitti. 



                               Basit bir aşk romanı okuyacağım zannederken kendimi ,sinema sektörünün ilk zamanlarındaki kargaşanın ortasında buldum. Johny Edge , 30 yaşına gelmeden savaşta bacağını kaybeden , kimsesiz büyümüş sinema aşığı bir gençtir. Bir yahudi olan  Peter Kessler ile yollarının kesişmesi ikisi içinde dönüm noktası olur. Bundan sonra yıllar sürecek mücadelenin ve bin bir zorluğun ardından Magnum Film Şirketi kurulur. İlk filmler , ilk sesli filmler, Hollywood, Broadway derken epey yol alırlar ama umulmadık bir zamanda yolları kötü şekilde ayrılır , acaba barışacaklar mı , aşk kısmına ne zaman yoğunlaşacağız derken hemen her şey çözümlendi , akıcı bir kitaptı ve dediğim gibi şaşırtıcı oldu benim için :) 









... 1912 yılının başında '' Haydut'' Broadway 'de gösterildi. Bu, ilk büyük galaydı. Biletler bir dolardı. İyi bir iş yapacaklarını ummakla birlikte Johnny bile önceden bir tahmin yürütemiyordu.






...  -Onu seviyorsun
Doris boğuk bir sesle,
     -Onu ömrümce sevdim. Ta çocukluğumdan beri, Hep hayallerimde farkında olmadan onu yaşadım. Ve ancak bir gün bunun, aşk olduğunu anladım, dedi.
     - O da sana aşık ama henüz kendisi bile bu durumun farkında değil.
Şimdi Doris'in gözlerinde yaşlar belirmişti.
     - Biliyorum. Eğer savaş çıkacak ve o da orduya katılacak olursa o zaman aşık olduğunun asla farkına varamaz.
Jane kızın elini sıktı.
      - Üzülme nasıl olsa bir gün anlayacaktır.





     ...Stüdyoya iki yeni sahne daha eklenmiş olduğundan Peter 'in stüdyosu , Hollywood'un en büyük stüdyosu haline gelmişti. Peter 'in işi kolay değildi. Gündüzünü geceye katarak çalışıyordu. Edison , sesli filmi yaratmıştı. Peter ve diğer prodüktörler bu cihazı yakından incelemiş fakat kullanışlı bulmamışlardı.


       Johnny içinden kendine küfrü bastı. Hollywood 'dan çok kötü bir zamanda uzaklaşmıştı. Prodüktörlerin hepsi de akıllarını kaybetmişlerdi. Filmler sesli oldukları takdirde sinema alanında yepyeni bir çığır açmış olacaklarını anlamıyorlar mıydı ?Ah o orada olacaktı da Edison'un  bu cihazını inceleyecekti. 








                                                             ALTIN KİTAPLAR 

                                                                  OCAK 1972
                                                         ÇEVİREN : CANSET IŞIK
                                                                  655 SAYFA

Yılbaşı Hediyelerinizi Almadan Önce Bu Önerilere Kulak Verin

Yeni yıl heyecanının hepimizi iyiden iyiye sardığı bugünlerde, bir yandan yılbaşı akşamı için planlar yaparken bir yandan da “ne hediye alacağım?” endişesi içerisine giriyoruz. Yılbaşına kısa bir zaman kala alışveriş merkezlerinde telaşla gezmek yerine sizin için hazırladığımız alternatif hediye ve kampanya önerilerini mutlaka inceleyin!

Sizin için ilk seçtiğim hediye alternatifi ev hediyesi almayı düşünenlerin oldukça ilgisini çekecek!

2014'ün en güzel kahvaltıları, en hoş sohbetleri için Vestel’in sunduğu kahvaltı setlerine mutlaka göz atın derim!

Vestel yılbaşına özel hazırladığı kahvaltı setleri ile hediye alışverişini kolaylaştırıyor. Kırmızı, Inox ve Siyah Kahvaltı Setleri hem şıklığı ile göz dolduracak, hem de sevdiklerinizi çok mutlu edecek. “Hediyem yılbaşı ruhuna uygun olsun!” diyenler için kırmızı set ideal bir seçim.

Vestel Inox Su Isıtıcı, Dijital Tost Makinesi, Türk Kahve Makinesi'nden oluşan Inox set de çok şık ve pratik bir alternatif. Bu setin farkı ızgara olarak da kullanılabilen Vestel Dijital Inox Tost Makinesi.

Modern ve şık bir hediye arayanlar içinse önerimiz Siyah Set. Vestel Siyah Su Isıtıcı, Ekmek Kızartma Makinesi ve Filtre Kahve Makinesi içeren bu set farklı tasarımı ile benzersiz bir hediye olmaya aday.

Setler için buradan online sipariş verebilir, ücretsiz kargoyla hemen hediyelerinize kavuşabilirsiniz! Unutmadan, Vestel Kahvaltı Setleri 2014 yeni yıla özel hazırlandı. Yılbaşı’ndan sonra bu şekilde set olarak bu fiyatlarda bulmanız pek mümkün değil.

Özel, başka hiçbir yerde olmayan bir hediye arıyorsanız Vestel'de harika bir öneri daha var: Yılbaşı özel tasarımlı Türk Kahvesi Makinesi yeni yıla özel indirimli sadece 59 TL!

Yeni yıl, yeni umutlar, yeni hediyeler… Peki 2014 için dileğiniz hazır mı?

Siz sevdiklerinizi unutmayıp yeni yıl hediyeleri alırken Garanti de sizi unutmamış!
2013 yılını geride bırakırken yeni yıldan yeni dilekler eksik olmuyor. Yeni yıla girerken Garanti Bankası bazılarımızın dileklerini duymuş gibi sosyal medya takipçilerini sevindirecek bir kampanya yapmış!


Yeni yıl hediyeniz Garanti Link’ten!

Yıl boyunca farklı kampanyalarla fırsatlar sunan Garanti Link, 2014’e girerken çuvalını hediyelerle doldurmuş bir Noel Baba gibi bacanızdan inmeye hazırlanıyor. Günde en az 10 kere kontrol ettiğimiz sosyal medya hesaplarımızı Garanti Link ile Link’leyerek 14 şahane hediyeden birini kazanmaya hak kazanıyoruz. Televizyondan tablet bilgisayara, telefondan fotoğraf makinasına kadar birbirinden değerli hediyelerden birine sahip olmak çok da kolay. Benim dileğim yeni yılda sevdiklerimle her anımı ölümsüzleştirebileceğim bir fotoğraf makinası. Sizin dileğiniz ne?

Siz de buradan sosyal medya hesaplarınızı Link’leyin, 14 şahane hediyeden birini kazanma şansı yakalayın!.


Diğer bir önerim ise moda ile teknolojiyi bir araya getiren Samsung Galaxy Gear! Çarpıcı renk seçenekleri, ince ve zarif tasarımı ile giyilebilir teknolojileri günlük yaşama daha da entegre eden Samsung Galaxy Gear alan herkese, 32GB microSD kart hediye ediliyor. 31 Aralık’a kadar geçerli olan kampanya ile hem yeni yılın en şık hediyesi olmaya aday Galaxy Gear’a, hem de yeni yılda en güzel anılarınızı rahatça saklayabileceğiniz 32GB microSD karta sahip olabilirsiniz.

Yenilikçi ve modaya önem veren kullanıcılara siyah, beyaz, gri, turuncu, sarı ve roze gibi çarpıcı renk seçenekleri sunan Galaxy Gear, 1.9 megapiksel BSI sensörlü kamerası ve 1.63 inç Super AMOLED ekranı ile kullanıcıları cezbediyor.

Telefonunuz cebinizdeyken bile bağlantıda kalmanızı sağlayan Galaxy Gear’da bulunan dahili hoparlör sayesinde telefonsuz konuşma deneyimini sunuyor. Örneğin, bir yandan yılbaşı partiniz için hazırlanırken, diğer taraftan telefon konuşmalarınızı yapabilir, alarmınızı kurabilir, mesaj yazabilir ya da takvim girişlerinizi oluşturabilirsiniz.

Kampanya hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayın: http://www.samsung.com/tr/campaigns/galaksidenhediye/


Bir boomads advertorial içeriğidir.

18 Aralık 2013 Çarşamba

Matmazella'nın Kütüphane Kurma Projesi Yardımlarımızı Bekliyor





                                       Matmazella 'nın blogunda da paylaştığı çok harika bir fikri var. Kahramanmaraş Döngele Çok Programlı Lisesi 'ne bir kütüphane kurmayı amaçlıyorlar , halka da  açık olacak bu kütüphanenin her türlü kitap desteğine ihtiyacı var.  


Detaylar için buraya uğrayabilirsiniz. 


Bol kitaplı ve bol paylaşımlı günler... 

15 Aralık 2013 Pazar

Konuşan Kitaplar Özel Etkinlik | Hobbit – J.R.R. Tolkien | Alıntılar




                          Hobbit Etkinliğimiz devam ediyor , çekilişe katılmadıysanız şansınız devam ediyor. Dün kitap hakkındaki fikirlerimi paylaşmıştım (burada) , bugün de alıntılarımı paylaşacağım.





... '' Ufaklık kolay heyecanlanır,'' dedi Gandalf tekrar oturduklarında. '' Acayip hallere kapıllıyor, ama en iyilerinden biridir, en iyilerinden biri- köşeye sıkışmış ejderha kadar vahşidir.''

Daha önce köşeye sıkışmış bir ejderha gördüyseniz , bunun herhangi bir hobbitten bahsederken ancak şiirsel mübalağa sanatı gereği kullanıldığını anlardınız, bu hobbit Yaşlı Took 'un (bir hobbite göre) olağanüstü bir boya sahip olup, ata binebilen büyük büyükamcası Boğakükreten dahi olsa. Bullroarer, Yeşil Ovalar Muharebesi'nde Gram Dağı goblinlerinin saflarına dalmış ve kralları Golfimbul'un başını tahta bir sopayla koparmıştı. Kafa havada yüz metre uçtuktan sonra bir tavşan deliğine düşmüş ve bu sayede muharebenin kazanılması ve Golf oyununun icadı aynı anda gerçekleşmişti.




...  Bu şey yutar her şeyleri:
Kuşları, hayvanları, ağaçları, çiçekleri;
Kemirir demiri, ısırır çeliği;
Un ufak eder sert taşları;
Öldürür kralları, harap eder kasabaları,
Ve yerlebir eder yüce dağları..

- Gollum 'dan bir bilmece , var mı cevabını bilen ? ;)





... Geceler en kötüsüydü. Her yere zifiri karanlık çöküyordu- sizin zifiri karanlık; öyle karaydı ki, hiçbir şey göremiyordunuz. Bilbo elini burnunun önünde sallamayı denedi, ama hiçbir şey göremedi...



... Kendine geldiğinde etrafı ormanda gündüz vaktine özgü loş, gri ışıkla kaplıydı. Örümcek yanında cansız yatıyordu ve kılıç-bıçağı siyaha bulanmıştı. Her nasılsa dev örümceği karanlıkta tek başına , büyücünün, cücelerinin veya başka kimsenin yardımı olmadan öldürmek Bay Baggins'te büyük bir değişiklik yaratmıştı. Kılıcını çimenlere silip tekrar kınına koyarken kendisini farklı biri, midesinin boşluğuna rağmen daha sert ve cüretkar hissediyordu.




'' Her gün aynı evi soyup duran, ama asla kaçamayan bir soyguncu gibiyim,''
diye düşündü. '' Bu sefil, bıktırıcı, rahatsız serüvenin en kasvetli ve monoton bölümü bu ! Keşke hobbit kovuğumda, sıcak ateşimin başında, yanan lambanın ışığında olaydım''
  Sık sık büyücüye haber gönderip yardım isteyebilmeyi de diliyordu, ama elbette bu düpedüz imkansızdı ve çok geçmeden anladı ki, yapılacak bir şey var idiyse bunun Bay Baggins tarafından yalnız ve yardımsız yapılması gerekecekti.



... Dev kızıl - altın ejderha orada yatıyordu, derin uykusundaydı; çenesi ve burun deliklerinden bir gümbürtü ve duman demetleri çıkıyordu, ama uykuda olduğundan ateşleri sönüktü. Altında, kol ve bacaklarının, kıvrılmış dev kuyruğunun altında ve dört bir yanında , görünmeyen zemine yayılan sayısız yığın halinde değerli şeyler vardı, işlenmiş ve işlenmemiş altın, değerli taşlar ve mücevherler ile al ışıkta kızıla boyanmış gümüş.



... Böylece kimsenin beklemediği bir savaş başladı, adına Beş Ordular Savaşı dendi ve çok feci bir savaştı. Bir tarafta Goblinler ile Yaban Kurtları, diğer tarafta ise Elfler, İnsanlar ve Cüceler vardı...



Çekilişimize katılmak için tık tık







Bugünün diğer etkinlikleri şöyle ; 


Film /kitap bağlantısı ya da farkı için buraya  ,

Hobbit , kitap yorumu için şuraya 

Yeni film yorumları için buraya , orayaşuraya uğramayı unutmayın.